Bakan Tunç’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“İsrail, maalesef 1917 yılından  bu yana Filistin topraklarını işgal ede ede özellikle Gazze’deki 360 kilometrelik 2,5 milyon insan sıkışmış durumda. O insanları toplu bir katliama maruz bırakıyor. Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi’ne baktığımız zaman, bu sözleşmedeki bütün unsurların gerçekleştiğini görüyoruz. Dolayısıyla Gazze’de bir insanlık suçu işlendiği, bir savaş suçu işlendiği aslında bütün dünyanın da kabulüdür.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin elinde yeterince delil var. Soruşturma savcısının elinde İsrail’in savaş suçu işlediğine yönelik yüzlerce, binlerce deliller var. Dolayısıyla bu soruşturmanın da 2019’dan bu yana uzaması, bir kere manidar. Bugün itibarıyla da özellikle son 7 Ekim’den bu yana iki aydan beri süren katliamda ortaya çıkan deliller de aşikardır.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin ellerini çabuk tutmaları lazım. Çünkü orada bebek katliamı yapılıyor. Kuvözdeki bebeklerin katledildiği bir dünyada insan haklarından, uluslararası hukuktan bahsetmek mümkün değil.

Son çıkan görüntülere baktığımız zaman özellikle vatandaşımız motosikletle giderken arkadan vurma söz konusu. Bu anlamda vatandaşımızın da vefat etmiş olması nedeniyle suç vasfının da değişmesi söz konusudur. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız bunu mutlaka değerlendirecektir. Çünkü bir vefat var. Gerekli adli işlemler yapılacaktır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Vatandaşımıza da Allah’tan rahmet diliyorum. Eğer ortada bir kusur, suç varsa bunun mutlaka takipçisi olunacaktır. Sıfatı ne olursa olsun hiç önemli değil. Somali Cumhurbaşkanının oğlu da olabilir, sıradan bir vatandaş da olabilir. Kim suç işlemişse, kanun karşısında eşittir.”

Hibya Haber Ajansı