Davutoğlu, Can Atalay’ın dosyasının Anayasa Mahkemesi’nin ikinci hak ihlali kararından sonra yeniden Yargıtay’a sevk edilmesinin yüksek yargı kurumları arasındaki devlet krizinin yeniden tırmandırılması anlamına geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

“Anayasa ve kanunlar Anayasa Mahkemesi kararını yerine getirme yükümlülüğü altında olan kamu makamlarına ve somut olayda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine dosyayı farklı bir yargı merciine gönderme yetkisi vermediği gibi herhangi bir yargısal makama Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığını tartışma yetkisi de vermemektedir.”

Adaletin inatlaşma üzerine değil, insan haklarına dayalı objektif hukuk kuralları üzerine inşa edildiğini belirten Davutoğlu, “Bireysel başvuru hakkı başta olmak üzere insan haklarını teminat altına alan hukuk süreçlerinin korunması en öncelikli hedef olmalıdır. İnsan hakları ile ilgili uzun on yıllar süren mücadelelerle elde ettiğimiz kazanımlarımızın kaybedilmesi riski karşısında bütün siyasileri ve aydınları ortak tavır sergilemeye davet ediyorum.” dedi.

Hibya Haber Ajansı