CHP Genel Başkanı Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Daha üç hafta önce bile olmadan 20 gün önce üst üte aldığımız şehit haberlerinden 12 vatan evladımızı kaybettiğimizin acısı yüreklerimizi yakarken bu sefer yine aynı rakımda aynı üst bölgesinden bu kez 9 askerimizin 9 vatan evladımızın şehitlik haberini aldık. Üsteğmenimizi Gökhan Delen Uzman Çavuşlarımız Serkan Sayın, Hakan Gün, Ahmet Köroğlu, Sözleşmeleri Erlerimiz Müslüm Özdemir , Kemal Batur, Emrullah Gülmez, Murat Atar ve Muhammet Tunahan Evcin bizler evlerimizde rahat uyuyalım diye şanlı bayrağımız dalgalansın diye görev yaparken hayatlarını kaybettiler. Şehitlerimize bir kere daha Allahtan rahmet diliyoruz.

Son 1 ayda 25 askerimizden 23’ü Pençe Kilit Operasyon bölgesinde hayatını kaybetti son üç ayda rakımı koordinatı belli aynı olan üs bölgemizde 19 Mehmetçiğimizi kaybettik. Her şehit haberinden sonra aynı ezberi tekrarlayanlar yine aynı ezberi tekrar etmeye bizi de peşlerine takılmaya susmaya sorumluluklarını hatırlatmamaya onlardan hesap sormamaya davet ettiler.

Biz eğer bir ülkede kötü giden bir şey varsa ekonomi kötü yönetilirse fiyatlar artıyorsa eleştirirsiniz dış politika kötü yönetilir yalnızlaşırsınız eleştirirsiniz, iç işlerinde aksaklık vardır eleştirirsiniz ama birileri bir karsrı verir tartışmayın der sonra oradan sürekli şehit haberleri gelir tartışmayın evlatlarımızın kanı yerde kalmayacak derler ama evlatlarımızın kanı üzerine başka evlatlarımızın kanı akar ve evlatlarımızın kanı yerde kalmayacak siz konuşmayın denir. Biz konuşacağız ki evlatlarımızın kanı yerde kalmayacak değil evlatlarımızın kanı akmayacak bunun için konuşuyoruz.

Geçen sefer beylerin ezberini bozduk. Dedik ki eğer siz gelip de burada neden sürekli geçici üs bölgelerinde kar yağdıktan sonra orada güvenliğin sağlanıp sağlanmadığı önceden hesaplanmadan, o geçici üs bölgesini koruyabileceksek kalma kararı alarak koruyamayacaksak usulüne uygun olarak orası boşaltılıp zamanı gelince tekrar oraya gidilmesi gibi benimsenmiş bir askeri taktik varken bu kararları kim aldı niye inat ediyor ve sürekli aynı şekilde şehit veriyoruz bunu gelip cevaplayacaksınız dedik. Dediler ki biz bilgi vermeye gelmeyiz. Dediler ki işte kağıt işte kalem bizim yanımızda imza atacaksın. Sorumluluğunuzu sizinle paylaşmayız bu sorulara cevap verilmeden aynı A4’te buluşmayız dedik ve itiraz ettik. Kendi bildirgemizi yayınladık.

Terörü kınamanın bir kıymeti yok yanlarında durmanızın bir kıymeti var. Onlar için doğruları söylemenizin bir kıymeti yok arkalarınıza dizilmenizin bir kıymeti var. Biz o gün itiraz ettik. Manşetlerden bildirgemizi görmediler. PKK diyebildiğimiz halde, PKK demedi dediler. Provokasyon yapıp şehit cenazelerine kendi militanlarını götürüp sözde bizi protesto ettirmeye kalktılar bir adım geri atmadık. Durduğumuz yerde durduk sorulara cevap alamadık ama aynı sorumluluğu paylaşmadık. Cuma günü 9 eve daha ateş düştü. Aynı bölge aynı üs aynı zafiyet ve yine şehitler.

Bugün iki bakan o gelmedikleri meclise bugün geliyorlar vermedikleri bilgi beyanatı veriyorlar. Meclisin karşısına çıkıyorlar bekliyoruz ki sorularımızı cevaplayacaklar. Bugün meclis başkanı yine bir bildirge kaleme almış yine bütün partilere yollamış. İmzalayanlar var CHP imzalamadı bu kez Saadet imzalamadı, Gelecek imzalamadı, DEVA imzalamadı, Demokrat Parti imzalamadı.

CHP kendi bildirgesini MYK’dan imzalamıştı bugün meclis başkanlığına CHP grubunun bildirgesini de sunuyoruz. Saadet, Gelecek, DEVA, Demokrat Parti kendi bildirgelerini sunuyorlar. Bir tek şey söylerim üyelerinin iyi niyetine vatanseverliğine, cumhuriyetçiliğine, Atatürkçülüğüne sahada hepimizin şahit olduğu geçmişte ittifak içinde olduğumuz ve AK Partinin MHP’nin yanlış politikalarına onurla itiraz eden İYİ Partinin de bu sorumlu AK Partiden ayrışarak kendi bildirgesini imzalamasını ümit ediyoruz aksi durum hepimizi çok üzüyor.

AK Parti sadece hayat pahalılığı yaratmadı sadece ötekileştirerek kutuplaştırarak toplumsal barışı zafiyete uğratmadı sadece Türkiye’yi dış politikada yalnız ve kimsenin olması gerektiği gibi iyi ilişkiler kurduğu bir ülke haline getirmeyerek yalnızlaştırarak kötülük yapmadı onlar devletin genleri ile oynadı. Bu ülkede savunma güvenlik dış politika gibi konularda hassas gelişmeler olduğunda yürütmenin başı ya da bakanları üst düzey görevliler yürütme adına gider başta ana muhalefet partisi mecliste bulunan partileri bilgilendirirler ayrıca genel kurula da bilgi verirlerdi. Siz iktidarın sahibi olarak verilen sorumluluğu yerine getirirseniz ana muhalefet partisi karşınıza geçer bir kalp gibi birlikte olmanın birlikte çalışmanın sorumluluğunu hissettik der ama siz eğer bu gelenekleri terk ederseniz CHP’nin taleplerini ötekileştirirseniz siz devlet adamı devlet insanı olamamışsınız demektir.

AK Partinin yanıtlaması gerek temel nokta şudur; çetin bir coğrafyada zorlu kış koşullarında sınırlarımızın uzağında üs bölgelerimizde Mehmetçiklerimizin güvenliğinin sağlanamadığı bu süreçte bu kararlar askeri olarak verilmekte ve savunulmakta mıdır yoksa sivil olarak verilmekte ve dayatılmakta mıdır?

Ve İsveç’in NATO üyeliği için bir dönem sözde kıyameti kopartan sonra imzayı atan metni meclise yollayan geçtiğimiz hafta NATO üyeliği ile ilgili İsveç’in komisyonda adımı atan AK partiye şunu soruyoruz; eğer bir müttefikin terör tanımı ya da terör örgütü ile ilişkilenmesi NATO üzerinden tartışılıyorsa PKK ve YPG’nin birincisi destekçisi olduğunu söylediğiniz ABD NATO’nun en yüksek askeri gücüne sahip birinci müttefiki ise ve siz ABD ile ilişkiler konusunda nasıl irtibat kuruyorsunuz? Biz CHP olarak abd dahil bütün müttefiklerimize şunu söylüyoruz; NATO’nun bir mensubunun güvenliği tehdit altındaysa saldırı altındaysa bu bütün NATO’ya yapılan saldırıdır. NATO terörün karşısında bir müttefik gibi mi davranacaktır yoksa iki yüzlü mü davranacaktır? Bütün müttefiklerimize bunu soruyoruz."

Hibya Haber Ajansı