Raporda, bir ekonomide, büyüme kalitesini uzun vadede geliştirebilmek için yeni teknolojik, sosyal, kurumsal ve organizasyonel gelişmeleri ne ölçüde özümseyebildiğini ve bu bunlarla gelişebildiğini gösteren yenilikçilik ölçütünün, 100 üzerinden 45,2 ile küresel ölçekte en düşük puan ortalaması olduğuna dikkat çekilerek, şöyle denildi:

"Bu kategoride Türkiye’nin yenilikçilik notu 40,0 oldu. Türkiye ve kıyaslandığı benzer ülkelerin küresel ortalamanın altında kalmalarının başlıca nedenleri, düşük araştırma-geliştirme harcamaları ve yüksek teknoloji içerikli ürünlerin ihracatının eksikliği esas nedenler olarak gösterildi."

WEF Raporu'nun, çoğu ülkenin ne sürdürülebilir ne de kapsayıcı olan bir şekilde büyümeye devam ettiğini, inovasyonu özümseme veya üretme yeteneklerinin sınırlı ve küresel şoklara olan etkileri ve duyarlılıklarının en az düzeyde olduğunu ortaya koyduğunun altı çizilerek, "Rapor, politika yapıcıların bir ülkenin ekonomik büyümesinin karakterini ve doğasını değerlendirmesine, iyileştirme ve sinerji için potansiyel alanları belirlemesine olanak tanıyan ülke düzeyinde veriler sağlıyor" denildi ve şu değerlendirme yapıldı:

"Bir ekonominin gidişatında, yarattığı faydalar ve fırsatlar konusunda tüm paydaşları ne ölçüde kapsadığını ölçen kapsayıcılık ölçütü ile bir ekonominin, şoklara ne ölçüde dayanabildiğini ve bu şoklardan sonra nasıl toparlanabildiğini gösteren esneklik ölçütü, sırasıyla 100 üzerinden aldıkları 55,9 ve 52,8 ile küresel ölçekte en yüksek puan ortalamaları oldu.

"Kapsayıcılık ölçütünde 49,7 puan alan Türkiye; yetenek ekosisteminin değerlendirmesinde sosyal mobilite, iş yerinde kapsayıcılık ve kadınların iş gücüne katılımı ile kurumsal ekosistem alt kategorilerinde dünya ortalamasının altında kalırken, barınma ve ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi ve gıdaya erişim alt kategorilerinde dünya ortalamasının çok üstünde bir değerlendirme notu aldı."

Küresel ekonomik krizin 15. yılında dünyanın, Covid-19 pandemisi ve sonrasında gelen kapatmalar ile artan jeopolitik krizlerin etkilerini hissetmeye devam ederken, esneklik büyümenin en kritik unsurlarından biri haline geldiği vurgulanan Rapor'da, "Türkiye enerji kaynağı çeşitliliği, siber güvenlik endeksi, alt yapı kalitesinde dünya ortalamasının üstünde bir performans sergiledi. Diğer yandan toplumsal kutuplaşma, hukukun üstünlüğü ve yolsuzluk algısı gibi kurumsal kategoriler gelişmeye açık alanlar olarak öne çıktı" denildi ve şöyle devam edildi:

"Raporda, bir ekonominin gidişatında, ekolojik ayak izini çevresel sınırlar içinde ne ölçüde tutabildiğini ölçen sürdürülebilirlik ölçütü küresel ortalaması 100 üzerinden 46,8 oldu. Sürdürülebilir bir büyüme için yeşil dönüşüme yönelik gerekli becerilerin olmasının, aynı zamanda talebin şekillenmesinde önemli olduğu vurgulanıyor.

"Türkiye 44,9 puan ile benzer ülkeler arasında sürdürülebilirlik kategorisinde nispeten yüksek puan alan ülke olarak dikkat çekiyor. Türkiye yenilenebilir enerjiye yatırımın GSMH içindeki payı ile dünya ortalamasının çok üstünde yer alırken; çevre teknolojileri ticareti, yeşil patentler ile enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji regülasyonları ile dünya ile paralel bir değişim sergiliyor.

Hibya Haber Ajansı