Geçen hafta, Merkez bankacılarının yatırımcıların faiz indirimlerinin yaklaşabileceğine dair umutlarını kırmaya çalışmasıyla ana finans piyasaları genel olarak zemin kaybetti. Teknoloji hisseleri, Cuma günü S&P 500'ün boğa piyasasını teyit ederek iki yıl içindeki ilk rekor kapanışını gerçekleştirmesine yardımcı olurken, Avrupa borsaları merkez bankasının faiz indirimine ilişkin beklentilerin azaldığı bir ortamda haftalık düşüşler kaydetti. Hazine tahvil getirileri bir miktar düşerken, Orta Doğu'da artan gerilimlerden kaynaklanan arz endişeleri petrol fiyatlarının hafta boyunca yükselmesine neden oldu.

Geçen Pazartesi günü makroekonomik aktivite dayanıklılık göstermeye devam etti. Kendi açılarından, dünyanın büyük para adamları Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu için bir araya geldiler ve şaşırtıcı olmayan bir şekilde, yatırımcıların gelecek Mart gibi erken bir tarihte faiz indirimi yapılacağı yönündeki amansız beklentilerine karşı şahin konuşmalar yaptılar. Ancak "daha uzun süre daha yüksek oranlar" kavramını anlamak çok da karmaşık değil. Hisse senedi piyasaları sabit kalsa bile, %4,07'yi aşma lüksüne sahip olan ABD 10 yıllık tahvil getirilerinde olduğu gibi, getiriler gizlice yeniden yükseldi. Bu, Ekim ayında başlatılan gevşemenin sona erdiğini doğruluyor; bu, eğer toparlanma çok güçlü olursa S&P 500 ve diğerlerinin zayıf yükseliş momentumunu durdurabilir. Dünyanın başka yerlerinde Çin ekonomisi sıkıntı çekmeye devam ediyor; 2023 GSYİH'sı beklentilerin biraz altında geliyor ve emlak haberleri hala endişe verici. Ancak Pekin hala teşvik tedbirleri çağrılarına yanıt vermiyor. Hong Kong ve Şanghay borsaları depresyonda.

Petrol fiyatları geçen hafta hafif yükseldi ancak varil başına 80 doların altında kalmayı sürdürüyor. ABD'nin Yemen'de Husilere yönelik yeni saldırılar düzenlediği Kızıldeniz'de gerginlikler hız kesmeden devam ediyor. Temel olarak, Uluslararası Enerji Ajansı'nın son raporu oldukça karamsar, çünkü özellikle OPEC+'nın üretim kesintilerini sürdürmesi halinde piyasanın bu yıl iyi bir arza sahip olmasını bekliyor. Öte yandan IEA, 2024'te günde 1,24 milyon varil (mbpd) artması beklenen dünya talebinin büyümesine ilişkin tahminini bir kez daha yükseltti; bu, 2023'e (+2,25 mbpsd) kıyasla bir yavaşlamaya işaret ediyor. Fiyatlar açısından Brent ham petrolü 78,50 usd, WTI ise 73,60 USD civarında işlem görüyor. Doğal gazda Avrupa standardı Rotterdam TTF için 28 eur/MWh'ye düşmeye devam ediyor.

Düşüş eğilimini sürdüren endüstriyel metallerde de durum pek iyi değil ve gerileme devam ediyor. Londra'da bir ton bakır neredeyse 8.200 usd’ye, alüminyum 2.130 usd’ye, çinko ise 2.440 usd’ye geriledi. Altın da tahvil getirilerindeki toparlanmanın baskısıyla değer kaybediyor. Ons altın 2035 dolar civarında işlem görüyor.

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), yıllarca süren düzenleyici baskıların ardından geçen hafta dünyanın en büyük kripto para birimini takip eden yaklaşık bir düzine ETF'yi onayladı. Artık Kritoplar da yatırım enstümanları arasına girdiğinden bu hafta itibariyle haftanın ilk günleri bu dünyadan da hafiften haber vermeye başlıyorum. ABD'de 11 Bitcoin Spot ETF'nin onaylanmasına ve 10 milyar doları aşan işlem hacimlerine rağmen Bitcoinin biraz daha zamana ihitiyacı var gözüküyor. Bu ETF'lere olan talebin 2023'te, özellikle de BlackRock'un geçen Haziran ayında mücadeleye girdiğinde BTC fiyatındaki artışı zaten körüklediğini söyleyebiliriz. Sonuçta, borsa atasözü "söylentiyi al, haberi sat" - yani, varlıkla ilgili bir olay duyurulduğunda satın al (söylentiyi satın al) ve olay meydana geldiğinde sat (haberi sat) - borsaya mükemmel bir şekilde uygulandı. Önceki haftanın ardından Bitcoin geçen hafta Pazartesi gününden bu yana %1 düşüş yaşadı ve 41k usd’ye a yakın bir seviyeye ve Ether de %1 artışla 2.500 dolar seviyesine geri döndü.

Haftanın gündeminde; Japonya Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası ve TCMB’nin faiz kararları, PMI göstergeleri ve ABD'deki PCE enflasyonu haftanın ana gündem maddeleri olarak dikkat çekiyor. ABD’de 2023 son mali tabloları açıklamalarında Johnson & Johnson, Netflix Tesla, ASML, SAP, Visa, LVMH ve liste uzayıp gidiyor, biz bir sonraki makroekonomik verileri beklerken K/Z açıklamaları da borsaları meşgul edecek.

Manşette öne çıkanlar

San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, enflasyonu Fed'in %2'lik hedefine geri getirme konusunda "yapılacak çok iş" olduğunu ve faiz indirimlerinin yakın olduğunu düşünmek için "erken" olduğunu söyledi.

MKK'nın açıkladığı yatırımcı ve hesap sayılarına göre, pay senedi yatırımcı sayısı 19 Ocak ile sona eren haftada bir önceki haftaya göre 72 bin 954 kişi azaldı. Böylece pay senedi yatırımcı sayısı 7 milyon 510 bin 34'ten 7 milyon 437 bin 80'e indi.

Morgan Stanley, önümüzdeki haftalarda verilerin aşağı yönlü sürpriz yapabileceği beklentisiyle Hazine tahvillerinde bir toparlanma alanı gördüğünü belirtirken, JPMorgan, getirilerin en son Aralık ayında görülen seviyelere tırmanmış olması nedeniyle yatırımcılara beş yıllık tahvil almalarını önerdi. Ancak piyasaların merkez bankası faiz indirimlerine erken bir başlangıç için fiyatlamada hala çok agresif olduğu konusunda uyardı.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, merkez bankalarının 2024'te faiz indirimlerinin sert olmayacağını bildirdi. Fitch'ten yapılan açıklamada, bu yılın sonunda faiz oranlarının hala Kovid-19 salgını öncesi seviyelerin çok üzerinde kalacağı aktarıldı.

Çin Merkez Bankası gösterge kredi faiz oranını bu ay da değiştirmedi. Bir yıllık kredi faiz oranı, yüzde 3,45'te tutuldu. Mortgage için referans olan beş yıllık faiz oranı da tahmin edildiği gibi yüzde 4,2'de tutuldu.

ABD'de ikinci el konut satışları, artan mortgage (konut kredisi) faiz oranları ve düşük konut stokunun etkisiyle geçen yıl 1995'ten bu yana en düşük seviyesini gördü. Buna göre ülkede ikinci el konut satışları, geçen yıl Aralık’ta mevsim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 1 azalarak 3,78 milyona düştü.

Kaynak A1 Capital

Hibya Haber Ajansı