Geçen yıl 6 Şubat’ta meydana gelen, Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli, 11 ilimizi etkileyen depremlerin üzerinden tam 1 yıl geçtiğini belirten Saadet Partisi Genel Başkanvekili Sabri Tekir, "Acılarımız hala taze. Yüreğimiz hala yanıyor. Yitirdiğimiz canları hatırlamamak mümkün değildir. Ancak, şehirlerimizdeki yıkımı gördükçe de kalbimiz sızlıyor. Depremde binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz." şeklinde konuştu.

"Afet yönetiminde büyük eksikliklerimizin olduğunu acı bir şekilde tecrübe ettik"

6 Şubat depremlerinde kayıpların olduğu, on binlerce vatandaşın yaralandığı ve yüz binlerce vatandaşın maddi, manevi olarak yıkıma uğradığını vugulayan Tekir, "Kayıplarımızı telafi edebilme gücümüz elbette sınırlı. Ancak, en azından yaralarımızı sarma hususunda hem devlet, hem toplum olarak daha duyarlı olabiliriz. Olmalıyız da. Deprem öncesi hazırlıklarda, deprem sırasındaki ve sonrasındaki müdahalelerde ve afet yönetiminde büyük eksikliklerimiz oldu. Bu nedenle depremi daha acı şekilde yaşadık ve tecrübe ettik. Şehirlerimizi inşa ettik; imar planlarını yaptık; ancak rant daha cazip, daha tatlı geldi ve deprem gerçeğini tamamen göz ardı ettik. Böylece, haksız kazanç ve yeterli duyarlı olmayışımızın acı gerçeği ile karşılaşmış olduk. Halbuki, “imar” bir yerin yaşanabilir hale getirilmesi, demekti. Depremin yaşandığı yerlerde ise tersi oldu. Allah, insanımızı tekrar bu tür afetlerle karşılaşmaktan korusun." dedi.

Tekir, rantı değil insanı önceleyen bir yönetimin mümkün olduğunu ifade ederek " Düzce ve Gölcük’te yaşanan 99 depremleri bir milat olmalıydı, ne yazık ki olmadı, olamadı. Van, Elazığ ve İzmir depremleri bir milat olmalıydı, maalesef yine olmadı, olamadı. Deprem nedeniyle getirilen vergilerden sağlanan gelirler, maalesef amacına uygun kullanılamadı. Diyoruz ki, en azından 6 Şubat depremleri ülkemiz için artık gerçekten bir milat olmalıdır. Ülke olarak, topyekun bir zihniyet değişimine ihtiyacımız vardır! Şehirlerimiz betondan nefes alamaz hale gelmiştir. Şehirlerimizi bu hale getiren ilkel, bencil, gayr-i medeni, görgüsüz, sorumsuz ve vahşi anlayış son bulmalıdır. 31 Mart yerel seçimleri, bu anlamda yeni bir dönemin başlangıç tarihi olmalıdır. Rantı değil insanı önceleyen bir yönetim her zaman mümkündür." diye konuştu.

" Limanlarımızdan hala İsrail’e her gün gemiler gidip geliyor" diyen Tekir, şu ifadelere yer verdi:

"Dün Miraç Gecesinde hep birlikte ellerimizi açıp zalimlere lanet ettik. Mazlum Filistin halkı için Cenab-ı Hak’tan yardım diledik. Peki, limanlarımızdan hala gidip gelen gemiler için söyleyecek sözümüz de mi yok? 7 Ekim’den bu yana, tüm dünyanın gözü önünde; 27 binden fazla kardeşimiz şehit edildi, bunların en az 12 bini daha çocuk yaşlarda! 100 bine yakın kardeşimiz de İsrail’in saldırılarında yaralandı. Günde ortalama 10 çocuğun bacağı kesiliyor! Böyle bir vahşet düşünebiliyor musunuz? On binlerce ev tarumar edildi. Binlerce kayıp var. 1 milyondan fazla insan suya ve gıdaya erişemiyor. Bu şartlar altında limanlarımızdan her gün gemiler İsrail’e hala gidip gelmeye devam ediyor!"

Hibya Haber Ajansı