Dünya genelinde cinsiyet eşitliğine dair farkındalık her geçen gün artarken, bu kapsamda ülkemizde yapılan araştırmalar da toplum tarafından benimsenen fikir ve gelişmelere ışık tutuyor. Son olarak, Ted Üniversitesi (TEDÜ), XSIGHTS Araştırma ve Danışmanlık ve TurkishWIN işbirliğiyle gerçekleştirdiği 2024 Kadın ve İstihdam Araştırması’nı yayımladı. 14 - 26 Ocak 2024 tarihlerinde yapılan araştırmada, cinsiyet temelli genel mitler, değerler, iyileştirici politikalar, kadın istihdamına bakış ve babalık izni başlıkları ele alındı. 

TEDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kezban Çelik, yaptıkları çalışmaya dair şu açıklamada bulundu: “Cinsiyet eşitliğine dair farkındalık her geçen gün artarken, toplumun bu konudaki bakış açısı da değişiyor. Ancak hem erkekler hem de kadınlar, sahip oldukları hakların bilincine varmazken, toplumdaki bazı genelgeçer yanılgılar da devam ediyor. Araştırmamızda tüm bu konuları mercek altına aldık. Katılımcıların %55,8’ini 45 yaş altı, kalanını ise 45 yaşın üstündeki bireyler oluşturuyor.”

Toplumun %61,2’si çocuğa en iyi annesinin bakacağını düşünüyor

TEDÜ’nün XSIGHTS Araştırma ve Danışmanlık ve TurkishWIN’in işbirliğiyle yapılan araştırmadan hareketle, toplumun yarısından fazlasının kadınların eğitim ve istihdamına yönelik algılarının olumlu olduğu izleniyor. Söz konusu çocuk bakımı olduğunda bu durum farklılaşıyor ve katılımcıların %61,2’si çocuğa en iyi annesinin bakacağını düşünüyor. Bu oran, eğitim seviyesinin artmasıyla azalıyor. Araştırmaya göre, toplumdaki her beş kişiden biri, annenin çalışması durumunda çocuğun anne sevgisinden mahrum kalacağını düşünürken, bakıcıyla büyüyen çocukların mutsuz olacağına inananların oranı %20 olarak ölçülüyor. Çalışan annenin çocuğuna iyi bakamayacağına inananların oranı ise %15 şeklinde kaydediliyor. 

Beş kişiden ikisi kadınların evlendikten sonra çalışmamasına karşı çıkıyor

2024 Kadın ve İstihdam Araştırması’ndaki “Yaygın Değerler” konu başlığı altındaki veriler doğrultusunda, 18-24 yaş aralığındaki gençlerin cinsiyet eşitsizliğine karşı diğer yaşlara kıyasla en tepkili grup olduğu görülüyor. Öte yandan, “Kadınlar, eğitim hayatını tamamladıktan sonra çalışmamalıdır” argümanı, aynı başlıkta %9,6 ile en az desteklenen görüş olurken; “üniversite eğitimi, kız çocuktan çok erkek çocuk için önemlidir” ifadesine katılmayanların oranı da diğer tüm sorulara katılmayanlara göre daha yüksek olduğu ölçülüyor. Her beş kişiden ikisi de kadınların evlendikten sonra çalışmamasına karşı çıkıyor. Katılımcıların sadece %16,7’si erkeklerin girişimcilik konusunda kadınlardan daha iyi olduğunu bildiriyor. Bu oran siyasi lider olma konusunda %15,3’e kadar düşüyor. 

Katılımcıların yalnızca %33,8’i erkeklerin evi geçindirmesini bekliyor

İstatistikler, Z jenerasyonunun yaygın değerlerdeki toplumsal cinsiyet rolleri hakkındaki görüşlerinin diğerlerine kıyasla farklılık gösterdiğini ortaya koyarken, böylesi bir ayrışma, cinsiyet bazında istihdam ve ev içi ekonomi hususlarında da izleniyor. Katılımcıların yalnızca %33,8’i erkeklerin ailelerinin ekonomik ihtiyaçlarını gidermek zorunda olmasını destekliyor. Bunun karşı argümanı olarak nitelendirilebilecek “kadın çalışarak ailesinin ekonomik ihtiyacını karşılamak zorundadır” ifadesine toplam katılım oranı ise %14,7 şeklinde kaydediliyor. “Ülkede insanlar iş bulamıyorsa, çalışmak kadınlardan çok erkeklerin hakkıdır” sorusunda ise kadınlar bunu anlamlı derecede reddederken, erkekler bu ifadeye daha çok katılıyor.

TEDÜ’nün öncülük ettiği araştırmaya göre katılımcıların yaklaşık yarısı, kadın ve erkeklere yönelik işveren tarafından talep edilen kolaylaştırıcı politikalarda ilk sırada esnek ve kısa çalışma saatlerinin geldiğini söylüyor. Bunu sırasıyla daha fazla izin günü, daha esnek izin imkanı (%9,6) ve evden çalışma olanağı (%6,3) takip ediyor. Katılımcılar, erkeklerin aile yükümlülüklerini yerine getirmek için işverenden en çok esnek ve kısa çalışma saatleri talep ettiğini bildiriyor. Bunu, daha fazla ve daha esnek izin imkanı  (%19,1), daha yüksek maaş (%17,1) izliyor. Ancak, insanların %69’unun babalık izninden haberdar olmadığı saptanıyor. 

Hibya Haber Ajansı