Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Yaklaşık 11 aylık aranın ardından birkez daha sizlerle kucaklaşmanın bahtiyarlığı içerisindeyim.

Batman, bizim kalubeladan beri kardeşimiz, sırdaşımız… Biz Batman'ı ve Batmanlı kardeşlerimizi her şeyin ötesinde sadece Allah için seviyoruz. Bundan sonra da kalplerimizin kapılarını birbirimize açık tutmaya devam edeceğiz.

Meydana gelmeden önce sorun dedim katılım ne kadar? 50 bin dediler… Meydanlara sığmayan sevdanız için her birinize teşekkür ediyoruz. Mevla aramızdaki muhabbeti daim eylesin diyorum. Milletçe ve İslam alemi olarak 11 ayın sultanı Ramazan-ı Şerif'i idrak ediyoruz.

Sizlerin nezdinde Batman halkının Ramazan-ı Şerif'ini tebrik ediyorum. Rabbim tuttuğunuz oruçları, yaptığınız ibadetleri bu mübarek günler hürmetine daha da artırdığınız hayır ve hasenatınızı kabul buyursun. Rabbim hepimizi sağlık ve afiyetle Ramazan-ı Şerif'e nasıl kavuşturduysa inşallah bayramına da öylece kavuştursun.

Tabii kendimiz için dua ederken gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizi de unutmuyoruz. Terör devleti İsrail'in Filistin halkına yönelik katliamları hepimizin yüreğini kanatıyor.

Tüm barbarlığına, batılı devletlerden aldığı askeri desteğe rağmen İsrail, Gazzeli kardeşlerimizin direniş azmini tam 173 gündür kıramadı. Filistin halkı, destansı direnişleriyle tüm dünyaya insanlık, onur ve cesaret dersi verdi. Neredeyse 6 aydır aralıksız süren katliamın ardından önceki gün BM Güvenlik Konseyi acil ateşkes kararı aldı.

Batının şımarık ve hukuk tanımaz çocuğu olan İsrail'in alınan karara uyması için bu ülke üzerindeki baskının artırılması gerekiyor. Olumlu karşıladığımız bu kararın yerine getirilmesi noktasında Türkiye olarak üzerimize düşeni yapacağız.

Gazzeli kardeşlerimizin bir an önce barışa ve huzura kavuşması için de her türlü çabayı sergileyeceğiz. Varsın birileri siyasi çıkar uğruna bize bühtan etsin, varsın birileri devletimize iftira atacak kadar gözünü karartsın, varsın birileri Filistinli kardeşlerimize terörist diyecek kadar hoyratlaşsın, biz yarım asrı bulan siyasi hayatımızın her döneminde olduğu gibi bugün de yarın da zalimler karşısında baş eğmeyeceğiz.

Dünyanın neresinde bir mazlum ve mağdur varsa imdadına koşmaktan geri durmayacağız.

Sizlerle en son 14-28 Mayıs seçimlerinden hemen önce yine burada buluşmuştuk. Valilik önünde yaptığımız 10 Mayıs'taki mitingimizde Batmanlı kardeşlerim bizi muhabbetle, heyecanla bağırlarına basmıştı. Türkiye'nin en kritik seçimlerinden birini suhuletle atlattık.

İktidara giden yolu, milletin tertemiz iradesinde değil de terör örgütlerinin desteğinde arayanlara girdikleri yolun çıkmaz sokak olduğunu gösterdik. Bu seçimlerde Cumhur İttifakı'yla birlikte tüm Türkiye kazandı. 81 vilayetimizin hepsi kazandı. 85 milyonun her bir ferdi kazandı.

Millete ballandırarak anlattıkları ittifakın ve adayının temelinin çürük olduğu böylece ortaya çıktı. Altılı masa dediler, şu anda hiçbirisi parlamentoda değil. Masanın altına birilerini soktular, ne çıktı? Hiç…

Bugün siyaset arenasına baktığınızda Cumhur İttifakı yoluna kararlı bir şekilde devam ederken altılı masanın yerinde yeller esiyor. Siyaset mühendisliklerinin ürünü olarak kuruldular, sonra da aynı siyaset mühendisleri tarafından tek hamleyle yıkıldılar.

Şimdi birbirleri hakkında söylediklerini, birbirlerine kurdukları kumpasları gördükçe onlar adına inanın biz de hicap duyuyoruz. Milletimizin verilmiş sadakası varmış. Allah Türkiye'nin yüzüne bakmış da bunlar iktidara gelmemiş.

Biz seçim sürecindeki dirayetli duruşumuzla milletimizin hançerlenmesinin önüne geçtik. Aslında altılı masa denilen yamalı bohçayı millete umut diye pazarlayanlar, bunların içlerinin boş olduğunu çok iyi biliyorlar. Benim Kürt kardeşlerim dahil seçmenlerine, masaya ve adayına oy verdirdiler.

Sırf kendi ihtirasları için tapulu mülkü olarak gördükleri seçmenlerinin iradesini sağa sola peşkeş çektiler. Aynı nobranlığı, aynı küstahlığı, aynı milli irade simsarlığını bu seçimlerde de sürdürüyorlar.

CHP'li ve DEM'li bir avuç komprador dışında ne olup bittiğinden kimsenin haberi yok. Her iki partiye gönül verenlerin ne düşündüğünü ne istediğini zaten kimse umursamıyor.

Bizim belirlediğimiz adaylara gidip tıpış tıpış oy vereceksiniz dediler, verdiler mi? Vermediler… Milletimizin bu çirkin dayatmayı kabul etmeyeceğine inanıyorum. 31 Mart'ın Türkiye'nin bu işportacı siyaset anlayışından kurtuluşuna vesile olmasını diliyorum.

Türkiye'yi bölgesindeki birçok ülkeyi saran yangından uzak tuttuk. Tüm terör örgütlerine karşı başarılı mücadele yürüttük. Bölücü örgütün topraklarımızda varlığı bitme noktasına geldi. Suriye'den ülkemize yönelen tehdit önemli ölç üde kontrol altına alındı. Bu yaz itibariyle Irak sınırlarımızın güvenliğini temin etmiş olacağız.

Bölgemizde bu kritik adımları atarken elbette tüm dünya gibi ülkemizi de olumsuz etkileyen enflasyon meselesini göz ardı etmiyoruz. Ekonomide gerçekten yetkin isimlerden oluşan güçlü bir kadro kurduk. Batman'ın bir evladı olan Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek'e bu konuda tam itimadım var.

İnşallah yılın ikinci yarısından itibaren olumlu yansımaları daha net göreceğiz. Emeklilerimizin sıkıntılarının da farkındayız. Bu sıkıntıların hafifletilmesiyle ilgili samimiyetimizi bu güne kadar attığımız adımlarla ortaya koyduk. Bir defaya mahsus 5'er bin liralık ödeme yaptık.

Maaşlara yaklaşık yüzde 50 oranında; yani enflasyonun üzerinde zam yaptık. Bizim getirdiğimiz bayram ikramiyelerinde yüzde 50 artışa gittik. Ramazan Bayramı ikramiyesini 2 Nisan'dan itibaren hesaplara yatırıyoruz. Banka promosyonlarının güncellenmesini sağladık. Kamu bankalarımız 8 bin lira ile 12 bin lira arası promosyon ödemesi yapacak.