Bugün, yüreklerimizi derin bir hüzünle dolduran bir anıyı yeniden hatırlıyoruz. 11 Ağustos 2017'de Trabzon'un Maçka ilçesinde, 15 yaşındaki Eren Bülbül, bölücü terör örgütü mensuplarının hain saldırısında şehit düştü. Henüz hayatının baharında, masum bir genç olarak bu vatan toprağına gömüldü. Onu korumak için kahramanca mücadele eden Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik ise, tam 41 kurşunla şehit edildi. Bu iki kahramanın adı, vatan sevgisinin ve fedakarlığın simgesi olarak hafızalarımıza kazındı.
Eren Bülbül, cesaretiyle ve yüreğiyle, bu ülkenin evlatlarına unutulmaz bir miras bıraktı. O, çocuk yaşında vatanını korumanın ne demek olduğunu gösterdi. Ferhat Gedik ise, bir asker olarak görevine olan sadakati ve canı pahasına gösterdiği direnişle adeta bir destan yazdı. Bu iki kahraman, bize vatan sevgisinin kelimelere sığmayan derinliğini ve millet olarak ne kadar büyük bir bedel ödediğimizi hatırlatıyor.
Şahsim olarak "Vatan size minnettardır. Ruhlarınız şâd olsun," diyerek bu iki kahramanı anıyor. Bizler de aynı duygularla, onların aziz hatıralarını yâd ediyoruz.
Her bir şehidimizin hikayesi, bu vatanın nasıl ayakta kaldığının en somut örneğidir. Eren Bülbül ve Ferhat Gedik’in hikayesi ise, gençliğin ve askerliğin, vatan uğruna nasıl bir araya geldiğinin, milletçe nasıl bir direniş ruhuna sahip olduğumuzun bir göstergesi. Onların fedakarlıkları, bizim için birer yol gösterici olmaya devam edecek.
Bugün, vatanın dört bir yanında Eren Bülbül ve Ferhat Gedik gibi nice kahramanlarımızı rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz. Onlar, bu milletin evlatlarına bırakılmış en değerli mirastır. Ruhlarınız şâd olsun, kahramanlarımız.