İSTANBUL (AA) - ŞULE ÖZDEMİR ÖZKAN - Kudüs İslami Vakıflar İdaresi Başkan Yardımcısı Şeyh Nacih Bukeyrat, İsrail Savunma Kuvvetlerinin, hakkında verdiği kentten uzaklaştırma kararını Kudüs'ün kimliğinin değiştirilmesi politikasının sonucu olduğunu söyledi.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi Başkan Yardımcısı Bukeyrat, AA muhabirine, 20 Haziran'da hakkında verilen Kudüs'ten uzaklaştırma kararını anlattı.

Bukeyrat, doğup büyüdüğü şehirden uzaklaştırılması kararıyla ilgili "Kudüs'te doğdum, Kudüs'te büyüdüm ve Kudüs'te kalacağım. İşgal devletinin bu kararını geçersiz görüyorum." ifadesini kullandı.

İsrail'in, 2003'ten sonra Filistinlileri Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırmaya başladığını anımsatan Bukeyrat, "Bu İsrail'in ırkçı bir devlet olduğunun göstergesi. Hiçbir şekilde kabul edilmesi mümkün değil. Sadece bir sokaktan değil yaşadığım şehirden uzaklaştırıldım. Karara itirazımı avukatlarla ilettim. Şimdi gelecek cevabı bekliyorum." dedi.

Bukeyrat, Kudüs'ün İslami yapısını bozmaya yönelik uzaklaştırma kararlarını reddettiğinin altını çizerek, "Sürekli hedefteyiz. Tutuklama, uzaklaştırma ya da aile ve evlerimize yapılanlarla hedef alınıyoruz. İşgal devleti konuşmamı ve işledikleri suçları anlatmamı, Kudüs'ün İslami kimliğini göstermemi istemiyor. İşgal devleti, Kudüs'te Kudüslü sembol bir ismin kalmasını istemiyor fakat biz hakikatin sesi olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

- "Ağaçları köklerinden söktükleri gibi beni de evimden koparmak istiyorlar"

Hakkındaki karara rağmen Kudüs'te yaşamaya devam edip şehrinin hafızasını kaybetmesine engel olacağına vurgu yapan Bukeyrat, "Ağaçları köklerinden söktükleri gibi beni de evimden koparmak istiyorlar. Beni ailemden, hizmetinde bulunduğum yaşlı babamdan, çocuklarımdan nasıl koparırlar? Nereye gideyim? Hala neden Kudüslü bir Filistinlinin zorla yerinden edilmesine şahit oluyoruz?" şeklinde konuştu.

Bukeyrat, İsrail'in Filistin'de uyguladığı politikalarla ilgili, "İşgal devleti en başta yapılara saldırıyor ve el koyuyor, evleri yıkıyor. Kudüslülerin bina inşa etmesini ve İslami Arap kültürünü yansıtmasını istemiyor. Bu yüzden toprakları gasbediyor ki insanlar göç etmek zorunda kalsın." görüşünü paylaştı.

İsrail'in Filistinlileri yok saydığının altını çizen Bukeyrat, şöyle devam etti:

"İşgal devleti binaları yıkıyor, insanları kovuyor, 1948'de 500'den fazla köyü yıkıp Filistinlileri göç etmeye mecbur bıraktığı gibi. Kudüs'teki Meğaribe Mahallesi'ni yok ettiği gibi önce yıkıyor daha sonra Filistinlileri göç etmek zorunda bırakıyor. İşgal edilen topraklara İsrailli yerleşimciler yerleştiriliyor ve Yahudileştirme politikaları uygulanıyor."

Bukeyrat, artan baskılar ve işgallerle kutsal şehir Kudüs'ün kimliğinin değiştiğine işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Tüm ziyaretçilerini, iki koluyla selamlayıp hoş geldiniz diye karşılayan Şam Kapısı'nda bugün 3 farklı polis merkezi var. Mescid-i Aksa'nın kapılarının kapatıldığını, işgal polisinin Aksa'ya girmek isteyen Filistinlilere sorun çıkarttığını görüyoruz. Radikal Yahudiler'in toplu şekilde Aksa'ya baskın düzenlediğine ve ibadet ettiğine şahit oluyoruz. İşgal devleti Kudüs'ü askeri kışla haline getirdi. Tüm bunlara rağmen biz evimizde ailemizle Kudüs'te yaşıyoruz."