Bu büyük anlaşmayla birlikte Türkiye, teknoloji ve mühendislik gücünü dünya sahnesine bir kez daha taşırken, KAAN projesi de küresel ölçekte kabul gören bir ürün haline geliyor. Endonezya ile gerçekleştirilecek bu proje, yalnızca bir alım-satım süreci olmayacak; aynı zamanda ortak üretim, teknoloji transferi ve mühendislik iş birliğini de kapsayan çok boyutlu bir savunma iş birliği modeline dönüşecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonu ve liderliğiyle ivme kazanan yerli savunma projeleri, TUSAŞ öncülüğünde önemli bir eşiği daha geride bırakmış oldu. Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’nun da büyük destek verdiği bu süreçte, her iki ülkenin savunma sanayi paydaşları örnek bir dayanışma ve koordinasyon sergiledi.

Savunma Sanayii Başkanlığı'nın koordinasyonu, TUSAŞ mühendislerinin üstün gayreti ve iki ülke arasında kurulan güçlü diplomatik zemin sayesinde başarıya ulaşan bu ihracat, Türk savunma sanayinin artık sadece iç pazarda değil, dünya sahnesinde de bir aktör olduğunu bir kez daha ispatladı.

Yeni Ufuklara Açılan Kapı

KAAN projesi, Türkiye’nin sadece hava savunma kapasitesini değil, aynı zamanda mühendislik altyapısını da temsil ediyor. Türkiye’nin yüksek teknoloji üretebilen bir ülke olarak global pazarda söz sahibi olması, genç mühendislerin bu sektöre olan ilgisini artırırken, milli gururu da pekiştiriyor.

Bu tarihi anlaşmanın ardından, savunma sanayinde yeni iş birliklerinin ve benzer ortak üretim modellerinin de önü açılması bekleniyor. Uzmanlar, KAAN'ın bu çıkışıyla birlikte Türk savunma sanayisinin 2030’lara damga vuracak bir ivme yakaladığını belirtiyor.