Yıllardır sevdiklerinin akıbetini öğrenmeye çalışan aileler, zorla kaybedilmenin yalnızca kaybedilen kişileri değil, geride kalanların hayatını da derinden etkilediğini belirtti. Açıklamada, “Bu suç zaman aşımına uğratılamaz, görmezden gelinemez” denilerek cezasızlık kültürünün yeni ihlallere yol açtığı ve hukuk devleti ilkesini zedelediği vurgulandı.

 

Bu kapsamda, zorla kaybedilmesinin üzerinden 46 yıl geçen Bedirhan Tüysüz’ün akıbeti yeniden gündeme getirildi.

 

6 Mayıs 1979’da yapılan Hilvan belediye başkanlığı seçimlerinde, bağımsız aday Nadir Temel seçimleri kazanarak Kürt siyasetinin kazandığı ilk belediye başkanlığı olarak tarihe geçmişti. Ancak seçim sonrası bölgede yaşanan gerilim, özellikle dönemin Adalet Partisi milletvekili ve Bucak aşireti lideri Mehmet Celal Bucak ile işbirliği yapmayan aşiretleri hedef almıştı.

 

O dönemde tarımla uğraşan, çevresinde sevilen bir isim olan Bedirhan Tüysüz, Kasım 1979’da Bucak aşiretine mensup silahlı kişiler tarafından köyüne yapılan baskında eşi ve çocuğu rehin alınarak tuzağa düşürüldü. Görüşme bahanesiyle çağrılan Tüysüz, zorla araca bindirilip kaçırıldı. Ailesi tarafından yapılan tüm başvurulara rağmen, Bedirhan Tüysüz’den bir daha haber alınamadı.

 

Tüysüz ailesi, yıllardır “En azından bir mezarımız olsun” diyerek yetkililere sesleniyor. Aileler, Bedirhan Tüysüz ve diğer tüm kayıplar için etkin bir soruşturma yürütülmesi gerektiğini belirtiyor.

 

Açıklamanın sonunda, “Kaç yıl geçerse geçsin, Bedirhan Tüysüz ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz. Kayıplarımızı unutmadık, unutmayacağız” ifadeleri kullanıldı.

 

Etkinlik, Bedirhan Tüysüz ve gözaltında kaybedilen tüm kişiler için yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile sona erdi.