Tekmen menopoz döneminin bir kadının hayatının üçte birini kapsayan önemli bir süreç olduğunu belirterek, "Aynı zamanda kadınlarda hayatın olağan akışının doğal bir parçasıdır. Menopoza girme yaşı genetik olsa da beslenme tarzı, stres, kullanılan ilaçlar, çevresel faktörler ve iklim şartları bile bu süreci hızlandırabiliyor. Dünya genelinde menopoza girme yaşı 48-52 iken Türk kadınlarında ortalama yaş 46-48’e düşüyor. Kadın hayatının doğal bir süreci olan menopoz dönemini sağlıklı ve mutlu bir şekilde geçirmek alınacak önlemlerle mümkün olabiliyor. " dedi.

"Soğuk iklimler ve ağır koşullarda yaşayan kadınlar menopoza daha erken girebiliyor" diyen Op. Dr. Emine Zeynep Yılmaz Tekmen, "Menopoz dönemi kadınlar için tıpkı bebeklik, ergenlik gibi hayatın doğal bir evresidir ve bir hastalık olarak görülmemelidir. Menopoza hangi yaşta girileceğinin temel belirleyicisi genetik olmakla birlikte; ırk, beslenme düzeni, sigara ve alkol tüketimi, doğum kontrol hapı kullanımı,  doğurganlık durumu, uzun emzirme dönemi, adetlerin düzensiz oluşu, travmalar, deprem gibi doğal afetler, göç yaşanması menopoz dönemini hızlandırabilir. Bunun yanı sıra, kırsal bölgede, soğuk iklimlerde ve ağır koşullarda yaşayan kadınlarda menopoz yaşı daha erkendir. Genel sağlık durumu, radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi durumlar menopozu tetikleyebilir." ifadesini kullandı.

Menopoz dönemini sağlıklı ve mutlu geçirmenin mümkün olduğunu dile getiren Op. Dr. Emine Zeynep Yılmaz Tekmen önerilerini şöyle sıraladı:

"Hormonlardaki azalmalar sadece adet ve doğurganlıkla ilgili değil, tüm vücudu etkileyen bir süreçtir. Menopozal dönemde yoğun ateş basmalarının yanı sıra, yorgunluk, halsizlik, beyin sisi, ateş basmaları, terleme, uyku bozuklukları, duygu durumu değişiklikleri, cinsellik, kalp damar sağlığı ve endokrinolojik bazı problemler meydana gelir. Bu dönemi en sağlıklı ve mutlu şekilde sürdürmek için alınabilecek bazı önlemler, kadının hayatında çok büyük değişiklikler yaratır. 

Beslenme değişiklikleri, 

Egzersiz, 

Stresten kurtulma/gevşeme,

Çevresel toksinlerden uzak durma ile birlikte hastalara verilecek bazı destek tedaviler, 

Uygun hastalarda kullanılan biyoeşdeğer hormon tedavisi bu dönemin sorunsuz atlatılmasına yardımcı olabilir. 

Bu önlemler ayrıca kemik kırıkları, bilişsel fonksiyonlarda bozukluk, Alzheimer, kalp hastalıklarına karşı da koruma sağlayabilir."

 

Hibya Haber Ajansı