Bugünün Azerbaycan, Türkiye ve Türk Dünyası için, çok anlamlı bir gün olduğunu ifade eden Akşener, “Bugün; 44 gün süren, Karabağ Savaşı'nda Şuşa’nın alınmasıyla taçlanan, Milli Zafer Günü'nün, üçüncü yıldönümü. Biliyorsunuz savaşı sonlandıran anlaşma, 10 Kasım’da imzalanmıştı. Ancak, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in, kararnamesi ile, Zafer Günü, Şuşa’nın işgalden kurtarıldığı gün, olarak belirlendi. Çünkü 10 Kasım, Türkiye’nin büyük mateminin günüydü. İşte bu karar bile, iki kardeş halkın, aynı sevinci, aynı kederi paylaştığını ve sonsuza kadar sürecek birliğini, bir kez daha vurguluyor.” diye konuştu.

10 Kasım Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete uğurlanışının 85’inci yılı olduğunu belirten Akşener, “Mustafa Kemal, bir umuttur. Susuz kalmış yüreklerin pınarı, sahipsiz kalmış milletin, yol başçısı, çaresiz kalmış vatanın, dermanıdır. Mustafa Kemal, bir mücadeledir. Pes etmek bilmeyen azmin, ateşi, hayalleri gerçek kılmanın, inancı, her türden zulme karşı, mukavemet gösterme iradesidir. Mustafa Kemal, bir gururdur. Ne yaparlarsa yapsınlar kalplerindeki hırsı, kini ve düşmanlığı, bize, dayatamayacaklar. Büyük Türk milletinin, gönlünde parlayan, bir çift mavi göze gölge düşüremeyecekler. Her Türk gencinin, ruhunda, Mustafa Kemal’i yaşatmasına engel olamayacaklar.” ifadelerini kullandı.

Enflasyonla mücadeleden bahseden Akşener, şunları kaydetti:

“Milletimizin, enflasyonla olan acı mücadelesi ne yazık ki her geçen gün, daha da zorlaşarak devam ediyor. İktidar ise, icraatlarıyla daha doğrusu icraatsızlığıyla ekonomimizdeki krizi adım adım derinleştirmeye devam ediyor. Biliyorsunuz, yeni ekonomi yönetiminin açıklamış olduğu bir enflasyonla mücadele programı hala yok. Geçtiğimiz aylarda açıklanan, bir Orta Vadeli Plan var. İktidarın enflasyon temennisi geçtiğimiz hafta, yeniden güncellendi. Merkez Bankası; yüzde 58 olan, 2023 sonu enflasyon tahminini yüzde 65’e çıkardı. Bakalım, yıl sonuna kadar daha kaç kere, güncelleme gelecek?”

Akşener, Filistin konusunda Türkiye’nin hakkın ve adaletin tarafı olması gerektiğini, vurgulayarak, “Filistin’de, Netanyahu vahşeti, hız kesmeden devam ediyor. Filistinliler, adeta bir ateş çemberinin içerisinde sıkışmış durumda. Dünya ise, bu ateş çemberin etrafında, adeta dans ediyor. Tüm dünyaya, özgürlük pazarlayan Amerika çocukların yaşama özgürlüğü bombalanırken, sesini çıkarmıyor. Paris’teki, terör saldırılarında 11 vatandaşını kaybedince, dünyayı ayağa kaldıran Fransa, ölen, Filistinli çocuklar olduğunda 4 bin 237 çocuğun katili Netanyahu’ya, destek ziyareti yapıyor ve Netanyahu da, bu iki yüzlü desteklerin karşılığını de daha çok bina yıkarak, daha çok çocuk öldürerek, daha çok yeri, işgal ederek ödüyor. Batı; Filistin İslamı Terör Örgütü’nün eylemlerini odağına alıp Netanyahu terörünü görmezden gelirken Doğu ise; Netanyahu terörünü odağına alıp sivilleri katledip, Netanyahu’ya açık çek veren Filistin İslamı Terör Örgütü’nü görmezden geliyor. Ancak Türkiye, batı ile doğunun, bu iki yüzlülüğü arasında bir tercihe zorlanamaz. Türkiye, yalnız ve yalnızca dünyanın unutmuş gözüktüğü, vicdanın, hakkın ve adaletin tarafı olmalıdır.” şeklinde konuştu.

İYİ Parti'den başka kimseye kefil olmayacaklarını duyuran Akşener, "2023 seçimlerinde, Türkiye’yi değiştirmek için gösterdiğimiz çaba karşısında bizi, oyun bozanlıkla suçlayanlar, bizi, hainlikle suçlayanlar, parti içi hesaplarını, Türkiye’nin istikbalinin, önüne koyanlar hafta sonu itibariyle, birer değişim havarisi oluverdiler. Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıktık diye bize demediklerini bırakmayanlar hafta sonu itibariyle, yeni genel başkan, Sayın Özgür Özel’in en büyük fanları oldu. Hançer edebiyatları, İYİ Parti eleştirileri, havalarda uçuştu. Ama, hala daha, merak eden varsa, şimdiden söyleyeyim, bizim için, değişen hiçbir şey yok! Parti içi hesapların, nasıl da milletimizin taleplerinin önüne koyulduğuna şahit olduk. O nedenle de bundan sonra, kendimizden başka kimseye kefil olmayız. Olmayacağız.” dedi.

Hibya Haber Ajansı