Otomotiv yazarı Gazeteci Emre Özpeynirci “Çin’in ürettiği elektrikli araçlara olan ilgi yalnızca Türkiye’de değil, tüm dünyada artıyor. İleriki yıllarda otomotiv pazarını Çin’in domine edeceği düşünülüyor." dedi.

CRI Türk Radyo’da Özgür Özbakır’ın sunduğu “Akşam Raporu” programına konuk olan Gazeteci Emre Özpeynirci, Türkiye’de Çin’in ürettiği elektrikli arabalara olan ilginin artmasını değerlendirdi.

Özpeynirci’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Çin’in araçlarına ilgi tüm dünyada artıyor”

“Çin’in ürettiği elektrikli araçlara olan ilgi yalnızca Türkiye’de değil, tüm dünyada artıyor. Elektrikli araçlarda kullanılan bataryaların yüzde 70’inin Çin’de üretilmesi ve diğer bataryalarda kullanılan minerallerin kontrolünün Çin’de olması, bu ilgili artırıyor.

“Avrupa ve ABD’li üreticiler tedirgin”

Çin’in kendi pazarı 30 milyona yaklaştı ve dış dünyada da açılmaya başlandı. Çin’deki üretim maliyeti hem Avrupalı, hem de ABD’li üreticilere göre daha uygun fiyatlı. Bu durum hem ABD’li, hem de Avrupalı üreticileri tedirgin ediyor.

“İçten yanmalı araçlara da ilgi var”

Çin markalarının Türkiye’de gördüğü ilgiliyi yalnızca elektrikli araçlar ile sınırlamamak lazım. İçten yanmalı motorlu araçlara da ilgi büyük. Çin’de elektrikli araç satışları çok arttığı için, içten yanmalıların satışında bir düşüş var ve Çin, fazla olan içten yanmalıları dışarı satmaya başladı. Özellikle Rusya, Asya ve Ortadoğu ülkelerine yönelim var. Türkiye de bunun bir parçası.

Yeni markalar Türkiye’ye gelmeye devam ediyor

Türkiye’de ağırlıklı olarak Çin’de üretilen içten yanmalı modeller satılıyor. Elektrikli araç üreticileri, ek vergi konmasına rağmen Türkiye’ye gelmekten vazgeçmediler. Aralık ayıyla birlikte Çin’in 12 markası Türkiye’de olacak. Bu markaların birçoğu elektrikli model getiriyor. Bazıları büyük gruplarla, bazıları da bayiler aracılığıyla Türkiye’ye geliyor. Bu sayının önümüzdeki sene 20’ye yaklaşması bekleniyor çünkü henüz Türkiye’ye henüz gelmeyen önemli markalar var.

“Çinli markalara talep yoğun”

Türkiye’de farklı sektörlerdeki birçok büyük holding, Çinli markaları getirmek istiyor. Tüm hazırlıklar, ileriki yıllarda otomotiv pazarını Çin’in domine edeceğini düşünerek yapılıyor. Türk iş dünyası da bu fırsatı kaçırmak istemiyor.

“Çin ile rekabet edebilmenin yolları aranıyor”

Çin’de, birkaç yıl önceye kadar 400’e yakın elektrikli araç girişimi vardı. Girişimlerin büyük firmaların içine eklemesiyle birlikte şu an 100 tane girişim var. Çin’in bir avantajı, araç geliştirme sürecinin çok hızlı olması. Avrupalı markalar 4-5 senede bir model sunarken, Çin’de bu süre 21 aya kadar inmiş durumda. Avrupalı markalar, Çin ile rekabet edebilmenin yollarını arıyorlar.

“Ek vergiye rağmen rekabet edilebiliyor”

Türkiye’de AB kurallarının geçerli olmaması, buranın bir test alanı olarak görülmesini sağlıyor. Önce Avrupa’ya, sonra Türkiye pazarına gelen markalar da var. Şirketten şirkete strateji değişiyor. Türkiye’de elektrikli otomobilde ek vergi var. Yüzde 10’luk gümrük vergisinin üzerine eklenen vergi ile birlikte, Çin için yüzde 50’lik bir maliyet farkı oluyor ama Çin firmaları, buna rağmen Avrupalı rakipleri ile mücadele edebiliyorlar.”

Hibya Haber Ajansı