İSTANBUL (AA) - İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, "Türkiye'nin dijitalleşme ve dijital dönüşümün toplumsal refah, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve çevre için sağladığı fayda ve avantajlardan yararlanabilmesi ve aktörlerin her geçen gün çeşitlendiği dijital alanda egemenliğini tesis edebilmesi için kapsayıcı ve hızlı bir dijital politika programı başlatması gerekiyor." ifadesini kullandı.

İKV'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Zeytinoğlu, Türkiye'nin adayı olduğu ve Gümrük Birliği ortağı olduğu AB'nin, son 12 yılda bu alanda çok ciddi ve kapsamlı adımlar attığını belirterek, AB'nin ileriye taşıdığı dijital gündemin Türkiye'nin başarı odaklı bir dijital dönüşüm stratejisi oluşturması için önemli bir kılavuz olacağını vurguladı.

Devletlerin ve şirketlerin kısa, orta ve uzun vadeli dijital dönüşüm politika hedefleri belirlemek için harekete geçtiğini aktaran Zeytinoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'nin de dijitalleşme ve dijital dönüşümün toplumsal refah, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve çevre için sağladığı fayda ve avantajlardan yararlanabilmesi ve aktörlerin her geçen gün çeşitlendiği dijital alanda egemenliğini tesis edebilmesi için kapsayıcı ve hızlı bir dijital politika programı başlatması gerekiyor. Halihazırda hem AB adaylığı sürecinden kaynaklı olarak hem de AB ile yoğun ticari ilişkileri bulunan Türkiye'nin, AB'de yaşanan gelişmeleri takip etmesi ve kendi mevzuatına göre uyumlaştırması lehine olacaktır. Özellikle AB'nin, son 12 yılda şekillendirmiş olduğu ve şekillendirmeye devam ettiği dijital strateji ve politikalarını incelemek, Türkiye'nin başarı odaklı bir dijital dönüşüm stratejisi oluşturması için önemli bir kılavuz olacaktır."

Zeytinoğlu, AB'nin 2010'da yayımladığı Avrupa 2020 Stratejisi kapsamındaki Dijital Gündem, 2016 yılında başlattığı Dijital Ekonomi ve Toplum Endeksi, 2018'de oluşturulan Dijital Avrupa Programı ve bu tarihte yürürlüğe giren Genel Veri Koruma Tüzüğü, 2020'deki Dijital Avrupa Stratejisi, 2021'deki 2030 için Dijital Pusula Stratejisi, 2022'deki Siber Dayanıklılık Yasası ve Yapay Zeka Sorumluluk Yönergesi ve insanı merkeze alan bir dijital dönüşüm için Avrupa Dijital Haklar ve İlkeler Bildirisi gibi girişimler ile dijital geleceğini şekillendirdiğini bildirdi.

AB'nin, kritik adımları atarken, aynı zamanda küresel gündeme de yön verdiğine işaret eden Zeytinoğlu, "AB'deki tüm bu gelişmeler değerlendirildiğinde, AB'nin yelpazesi oldukça geniş ve hemen hemen her alanı kapsayan strateji ve politikalar belirlediğini görüyoruz. Ayrıca, ABD ile oluşturduğu Ticaret ve Teknoloji Konseyi çatısı altında ve dijital dönüşüm konusunda kendisiyle benzer düşünen ortaklarıyla iş birliği alanlarını genişlettiğini biliyoruz. Dahası, 2023 yılının 'Avrupa Beceri Yılı' olarak ilan edilmesiyle birlikte her alanda herkesin dijital beceri kazanması ve nihayetinde de AB'nin rekabet gücünün katlanması için önemli adımlar atılacağına şahit olacağız." ifadelerini kullandı.

- "Dijital alanda güçlü, genişletilmiş ve derinleştirilmiş Türkiye-AB ilişkilerine şahit olmak istiyoruz"

Türkiye'nin, vatandaşları ve iş dünyasını kapsayan bütüncül bir dijital dönüşümü sağlayabilecek büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Zeytinoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ülkemiz, 2008 yılında hizmete geçirdiği e-devlet uygulamasıyla, kamu hizmetlerinin dijital dönüşümü konusunda örnek ve lider ülkelerden birisi olduğunu Kovid-19 salgınında tüm dünyaya göstermişti. 2019 yılında yayımlanan Millî Teknoloji Hamlesi ve Dijital Türkiye ve 2021-2025 yıllarını kapsayan Ulusal Yapay Zeka Stratejisi ile Türkiye'nin dijital dönüşüm yol haritasının oluşturulduğunu görüyoruz. Yine de AB ile karşılaştırıldığında hem politika kapsamı hem de dijital dönüşümün finansmanı noktasında, Türkiye'nin bazı eksikliklerinin olduğu anlaşılıyor. Dijital alanın ve teknolojinin her geçen gün büyüdüğü ve genişlediği göz önüne alındığında, kapsayıcı dijital strateji ve politika önerileri konusunda, Türkiye'nin yapması gereken listenin uzadığı sonucuna varıyoruz.

AB'nin günümüze kadar sunduğu strateji, politika programı ve yasa girişimlerini rehber olarak görmek, Türkiye'nin, teknolojik ve dijital egemenliği tesis edecek girişimleri hayata geçirebilmesi, ileri teknoloji üreten ve ihraç eden ülke konumuna gelebilmesi ve küresel alanda dijital liderlerle rekabet edebilmesi için fayda sağlayacaktır. Son olarak, 2022 yılında Türkiye ile AB arasındaki yüksek düzeyli diyalog platformlarının canlandığına şahit olduk. Birbirini tamamlayan son derece güçlü bir pozitif gündem zinciri olarak dijital dönüşüm ve yeşil ekonomi üzerinde Türkiye ve AB'nin iş birliğini artırması ve yüksek düzeyli diyalog yürütmesi, her iki tarafın da lehine olacağı açık bir gerçektir. Bu nedenle dijital alanda güçlü, genişletilmiş ve derinleştirilmiş Türkiye-AB ilişkilerine şahit olmak istiyoruz."