Söz hürriyeti bütün hürriyetlerin başında gelmektedir ve hürriyetin temelidir.

Bunun içindir ki bilhassa müdafaa etmek ve her türlü engel ve korkuya rağmen muhafazasına çalışmak gerekir.

Avrupa ülkelerinin bu gün ilerlemesinin temelinde yatan asıl gerçek, hürriyetlerin alabildiğince geniş olarak kullanılması için gösteren titizliktir.

Bugün herkese örnek gösterilen ve bizim de örnek kabul ettiğimiz ve içine girmek için müzakere tarihi başlattığımız Avrupa Birliği Batı demokrasisi, bir birine zıt yasaklayıcı kanunlarla meydana gelmemiştir.

Batı dünyasının ileri gelen hukukçu, senatör vesair mütefekkirlerinden bazı örneklerle konunun ehemmiyetini ortaya koyalım ve onların hürriyete ne kadar önem verdiklerini ortaya çıkacaktır.

" İster fakir, ister zengin olsun. İster beyaz ırktan, ister siyah ırktan olsun, ister büyük adam, ister küçük adam olsun, zamanlı konuşsun veya zamansız konuşsun, haklı olsun ve ya haksız olsun, her kim konuşmak isterse, bırakın konuşsun! Ve her kim onu dinlemek isterse bırakın dinlesin! Ve hiç kimse başka bir insanın hürriyeti üzerinde hüküm verme hakkını kendisinde görmeye yeltenmesin.

Bu hususta hiç bir şahsın ve imtiyazın üstünlüğü yoktur." ( Governor J.S.) Andrews) 

" Bizim hükümet şeklimizin emniyeti, demokrasinin emniyeti, bir birine ayrı düşüncelerin çarpışmasından çıkan terakki esasına istinad eder.

Baskı sadece hür bir irade şeklinin düşmanı olmakla kalmaz, aynı zamanda ihtâllerin tohumunu teşkil eder.

Baskı terakinin ve saadetin düşmanıdır.

Ve en mühimi, baskı, doğru ile yanlışı ayırt edecek bir miyar da değildir." ( Senatör William E. Braah)

"Söz hürriyetinin suistimalı, bu hürriyete kızmaya nazaran bin misli ehvendir. 

Sûistimâlin ömrü bir günlüktür, fakat hürriyeti kısmak bir milletin hayatını katleder ve bir milletin istiklalini mezarın içine gömer." ( Charles Bradlaugh)

" Bizim İstiklâlimizi inkılap yoluyla kazananlar korkak değillerdi .

Onlar siyasi değişiklik ihtimalinden korkmadılar.

Onlar mevcut nizamı korumak endişesine, hürriyet üzerinde bir kıymet vermediler." ( ABD Temyiz hakimlerinden Biredies Holmes) 

" Baskı ve zor kullanmanın yanlış bir yol olduğu neticesine varabilmek için pek çok zamanın geçmesi icap etti ve hâlen dünyanın dahi ancak bir kısmı bu kanaata varmış bulunuyor.

Varılan bu kannat bence insanlığın en mühim neticesidir.' ( Prof. James H. Bury)

" Bir kimsenin düşüncelerine ve sözlerine karşı hiçbir şey yapamayız.

Sadece bunlara karşı daha güzel sözler ve daha güzel fikirler ortaya atabiliriz.

Bu suretle durmadan devam eden bütün terekkiyi doğuran büyük mânevi ve entelektüel mücadeleyi kazanabiliriz." ( Auberon Herbert) 

" Eğer anayasanın her hangi bir prensibini, diğer bütün prensipleri üstünde mutlak bir bağlılıkla bağlanmamız icap eden prensip olarak ayırmamız gerekirse, bu prensip fikir hürriyetidir.

Bizim gibi düşünenler için fikir hürriyeti değil, nefret ettiğimiz düşünce hürriyetidir!." ( Oliver Wendel Holmes) 

" Oteriter diktatörler, itaat elde edebilirler, fakat hakiki bağlılık ve sadâkat elde edemezler." ( Harold İckes) 

" Bir şeyin hür düşünceye tahammülü yoksa, varsın o şey kırılsın.

İnsanlığa devamlı fayda, ancak hürriyet, adâlet ve hakikatten gelir." ( Wendel Philips) 

" Davânızı, ancak düşünen insanlara o dâvânın doğru olduğuna inandığınız zaman kazanmış olursunuz.

İnsanlar cebir yoluyla kazandıklarının yarısını daima kaybetmiş sayılırlar.

Mantıkî delillerle elde edilen kazançlar ise ebedi kazançlardır.

Konuşmak isteyen dudaklar, kime ait olursa olsun, hür ve serbest olmalıdır? En nâciz ve üzerine en fazla nefret çekmiş bir üyesinin bile kanaatini, bu kanaat yanlış olursa olsun serbestçe açıklamak hakkını korumaktan çekinen bir cemiyet sadece köle yığınağıdır." ( Wendel Philips)  

İşte Demokrat parti iktidarında Başbakan Menderes ve Adalet partisi ve Doğru yol partisi iktidarında Başbakan Süleyman Demirel bunun için hep demokrasi dedi ve artık yeter söz milletindir ve yine Süleyman Demirel 12 Eylül darbesinden sonra korkunun dağa ve taşa vurduğu bir dönemde susan Türkiye ' den Konuşan Türkiye mücadelesi verdiler ve her kese fırsat eşitliğini sağlayarak devasa eserleri ülkeye kazandırdılar bu ülkeye millet bugün o eserlerle ayakta duruyor.

Mustafa Polat Şanlıurfa Demokrat parti il başkanı