NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg kısa süre önce Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, NATO’nun sürekli olarak genişlemesini bir kez daha savundu ve sözde “Çin tehdidi” iddiasını yaymaya devam etti. Stoltenberg, NATO’nun Asya’ya genişlemediğini, tam tersine Çin’in NATO’ya gittikçe baskıyla yaklaştığını iddia etti. NATO Genel Sekreteri, Çin’in Afrika ve Kuzey Kutbu’nda gerçekleştirdiği faaliyetlerin NATO ülkelerine bir tehdit oluşturduğunu savundu. Buna rağmen, gerçekler diğer ülkeleri güvenlik tehdidi yaratmakla suçlayan NATO’nun aslında küresel çatışmalarıa yol açan esas taraf olduğunu kanıtladı. 

Geçen uzun süre içinde sözde çok taraflılığını koruyacağını ilan eden NATO, tek taraflılık çizgisi izledi, müteffik ülkeleriyle insan haklarını koruma kisvesi altında diğer ülkelere savaş açtı ve birçok insanlık trajedisi yarattı. NATO, Avrupa’da sürekli olarak genişleyerek, Ukrayna krizinin meydana gelmesi için köklü nedenler oluşturdu. Bu krizin gittikçe kötüleştiği bir dönemde, NATO krizi yumuşatmak yerine çatışmayı daha da kışkırtmaya çalıştı. NATO, Asya-Pasifik bölgesindeki askeri varlığını pekiştirerek, bölgesel güvenlik endişelerini alevlendirdi ve bölgede barış, işbirliği ve kalkınmaya dayanan ana eğilimi sabote etti. 

Stoltenberg’in Çin’in Afrika ve Kuzey Kutbu’nnda harcadığı çabaların NATO için bir tehdit olduğunu iddia etmesi de tamamen asılsız ve dayanaksız bir yalandır. Çin, geçen uzun süre içinde Afrika ve Kuzey Kutbu bölgesinde yer alan ülkelerle dostluk ve işbirliği yapan büyük ülke oldu. NATO’nun başlıca ülkeleri, tarihte Afrika ülkelerinde  sömürgecilik yapmıştı. Bu ülkeler, günümüzde ise Afrika ülkelerinde hegemonyacılığı korumaya çalışıyorlar. Çin’in Afrika ülkelerinde harcadığı çabalara tanık olan herhangi bir kişi, Çin’in yerel altyapı inşası, sağlık, eğitim ve ekonominin gelişmesine önemli katkı sağladığını biliyor.  

Öte yandan, Çin Kuzey Kutbu ile ilgili işlerin aktif katılımcısı, inşaatçısı ve katkı sağlayıcısı durumunda. Çin, öteden beri bilimsel araştırmalara, çevre korumaya ve kaynakların akılcı şekilde kullanımına öncelik veriyor ve Kuzey Kutbu’nda gelişmeye güç kattı. NATO ise son yıllarda Kuzey Kutbu’nda sıkça askeri tatbikat düzenleyerek, bölgedeki askeri varlığını artırdı ve bölgeye çatışma gölgesini düşürdü.   

Soğuk Savaş’ın bir kalıntısı olan NATO, halen blok zıtlaşması ve sıfır toplamlı oyun zihniyetinden vazgeçmedi. Ancak günümüz dünyası Soğuk Savaş’ın hakim olduğu bir dünya değil. Barışçı gelişme ve kazan-kazan işbirliği çağın ana eğilimi oldu. NATO, zıtlaşma zihniyeti ve hegemonyacılık girişimlerine uzak durmalı.     

Hibya Haber Ajansı