14 Mayıs 1950' de Demokrat parti Sandıkta Milletin hür iradesiyle " BEYAZ DEVRİM" yapınca Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırdı ve milleti Nesne ' den özneye çıkardı.

Milleti arkasına katarak Ülkenin maddi ve manevi gelişmesini sağlamak için büyük yatırımlara girişti.

Türkiye ' nın bir kilometre asfalt yolu yoktu.

Sadece 13 köyünde elektrik vardı.

Fabrika, baraj, Üniversite, Elektrik, yol yoktu alt yapı olmadan ülke sanayileşmez ve Kalkınmazdı.

Biliyorlardı ki kalkınma her derdin dermanı, her hastalığın ilacıdır.

Bilhassa Süleyman Demirel 1965 yılında Adalet partisi genel başkanı iken tek başına iktidar olduğunda büyük bir heyecanla yollar, köprüler, Barajlar, fabrikalar yapmak için zapt edilmez bir heyecanla çalıştı " Ben Türkiye Gerçek rampasından fırlatılmış adamım" diyor ve yine " Elimden gelse Türkiye ' nın altına bir kaldıraç koyar kaldırırdım" diyordu.

Ona göre siyasetin amacı ülkeye eserler kazandırmak ve insanların mutlu huzurlu yaşamasının ana dinamosu idi.

Kalkınma için yapılan bütün harcamalar ve girdiler vatandaşların devlete olan sadakatini artırır.

O halde " Türkiye kalkınacaktır; bu bir ümit değil; kararlılıktır" diyordu.

Bunun için İstanbul boğaz köprüsü, Keban barajı, çimento fabrikaları, şeker fabrikaları, gübre fabrikaları, demir çelik fabrikaları, Tüpraş, Petkim, şeydi şehir Alüminyum tesisleri, Paşabahçe cam sanayi, Asalsen, Televizyon, Üniversiteler, Hava alanları, Hastaneler,Limanlar, KOP Projesi, GAP başta olmak üzere sayısız projelere imza attı iğneden ipliğe kadar her şeyi dışarıdan ithal eden bir Türkiye ' yı, iğneden ipliğe kadar her şeyi dışarıya ihraç eden bir Türkiye ' yı 2002' de akp ' ye teslim ettiler.

AKP ' de Her derdin dermanı, her hastalığın ilacı olan kalkınmaya yatırım yapmadı.

Üstelik 79 yılda 54 Cumhuriyet hükümetlerinin yaptığı bütün fabrikaları ve eserleri 79 milyar dolara sattı.

22 yılda milleten aldığı paraları faize, beton lobisine, lükse, israfa ve şatafata harcadı ve büyük bir ekonomik kriz ile ülkeyi ve vatandaşları karşı karşıya getirdi.

Eğer Akp gibi tek başımıza 22 yıl dikensiz gül bahçesi gibi İktidarda olsaydı ve akp ' nın 2002' de her konuda kalkınmış bir Türkiye ' yı 1950' de , 1965 te  ve ya 1991' de demir alsaydık ve akp ' nın harcadığı parayı milleti de arkamıza katarak sanayide ve tarımda harcasaydık en az üç yeni Türkiye yapardık ve Türkiye ' yı Dünyanın en kalkınmış 7. 8. cı Sanayi ülkesi yapardık.

İspatı " 1965 Yılında Adalet partisi tek başına iktidar oldu ve Rahmetli Süleyman Demirel Başbakan oldu.

1960 darbesi olmuş ortada koalisyon hükümeti bir şey yapmamış ülkenin bütün dengeleri alt üst olmuş.

Süleyman Demirel Yaraları sardı, devlet ve vatandaşları kucaklaştırdı özel sermayeyi de teşvik etti yardım ve destek verdi 1965- 1971 arasında enflasyon yüzde 5 kalkınma hızı yüzde 7 oldu.

O dönemde Türkiye Dünyada Japonya'dan sonra büyüyen ikinci ülke oldu.

Bunun için tek çare tek alternatif Demokrat Parti'nin iktidara gelmesi için destek vermek ve yeniden güçlü ve Büyük Türkiye ' yi imar ve inşa yolunu açmaktır.

Mustafa Polat Şanlıurfa Demokrat parti il başkanı