Ordu teşkilatıyla bir araya gelerek aday tanıtım toplantısını gerçekleştirmeden önce değerlendirmelerde bulunan Akşener; geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi İYİ Parti Grup Toplantısında İYİ Parti Ordu Büyükşehir Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak ilan edilen Enver Yılmaz ve Akkuş Belediye Başkan Adayı Akkuş Kocagöz’ün ardından İYİ Parti Ünye Belediye Başkan Adayını Ahmet Arpacıoğlu, Kabataş Belediye Başkan Adayını Cemalettin Türk, Kabadüz Belediye Başkan Adayını Mustafa Kemal Baş olarak ilan etti.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın sözlerine ilişkin bir gazetecinin sorusunu yanıtladı. Sinan Ateş cinayetine yönelik sözlerinin bilinçli bir şekilde çarptırıldığını söyleyen Akşener; “PKK'ya ‘bir terör örgütüdür’ diyemeyenler, her seferinde meclise gelip ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ deyip kendi aralarında da alkışlayanlar; elbette bunu çarptıracaklar ve sonuç itibariyle Abdullah Öcalan’a özgürlük isteyenler, bebek katiline özgürlük isteyenler Meral Akşener’e hapis istiyorlar. Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa!.Ben de buradan ilan ediyorum, keşke bu konuda bir soruşturma açılsa ve hepimiz işin nasıl olduğunu görsek. Bu arkadaşların tümü namert! Bak şimdi bu bir hakaret olarak kabul edilirse hemen versinler mahkemeye. Buradan yürünebilir akıl da vereyim. Şimdi bakın, Naz bebeği katledenler namerttir, Fethi Sekin’i katledenler namerttir, Eren Bülbül'ü katledenler namerttir, Yasin Börü’yü katledenler namerttir. Aynı zamanda Sinan Ateş’i katledenler de namerttir.” şeklinde yanıt verdi.

“Yerel seçimde adaylar ve projeleri rekabet eder, bu rekabetten seçmen kazanır!”

Meral Akşener yerel seçimlerde adayların ve projelerin rekabet etmesi üzerinden kazananın seçmen olması gerektiğini vurgulayarak; “Yerel seçimde ne olur adaylar ve projeleri rekabet eder. Bu rekabetten de seçmen yani Ordulu kazanır. Peki niçin böyle iki yumruk arasına sıkıştırılmış bir Türkiye ile karşı karşıyayız? Çünkü çok rahatları var. Çünkü proje üretmek mecburiyeti kalktı ortadan. Kaynakları nasıl harcayacağım diye düşünmek mecburiyeti, o yorgunluk kalktı. Öyle bir durum yok. Bir tarafta teröristler, bir tarafta laiklik karşıtları, bir tarafta teröristler, bir tarafta DEM’ciler… Şimdi öyle bir kutuplaşma ki bu, sanırsınız cenke gidiyoruz. Bu seçimler bir yerel seçimdir. Neredeyse 2 kutuba bölünmüş durumdayız. Bu 2 kutubun içine mahkûm edilen, mecbur bırakılan seçmenin; 2 kulağı, sağ ve sol kulakların ucunu hafiften bükmesi gereken seçimlerdir.” şeklinde konuştu.

“Birinci önceliğimiz bu kutuplaşmanın önüne geçmek!”

Akşener konuşmasına; “Hiç kimseyle kavgamız yok bizim, kimseye düşmanlığımız yok bizim, hiçbir görüşe herhangi bir şekilde siyasi görüşe, o siyasi görüşün yanında olan insanlara saygısızlığımız yok bizim. Her bir görüş kıymetlidir, her bir görüş önemlidir. Önemli olan o görüşlerden, o siyasi bakış açısından ders almaktır, fayda almaktır, feyz almaktır ama ‘biz de böyleyiz’ deme cesaretini göstermektir. Ama birinci önceliğimiz bu kutuplaşmanın önüne geçmek.” sözleriyle devam etti.

“Bu ucube sistem Türkiye’yi gerçekten yerin dibine çekiyor!”

Akşener, yönetim sisteminin Türkiye’yi dibe çektiğini ifade ederek; “Biz bu ülkede yeniden kahkahanın, yeniden birbirimize sarılabilmenin, yeniden birbirimizin gözünün içine bakıp sen şucusun, ben bucuyum demeden hizmeti nasıl alacağımızı konuştuğumuz, projelerin üzerinden rekabet edildiği bir iklimi oluşturmak ve onu inşa etmek için yola çıktık. Ve kişiden bağımsız şu andaki sistem. Ben onun adına ‘ucube sistem’ diyorum. O sistem Türkiye’yi gerçekten yerin dibine çekiyor. Her şeyi tek bir kişinin dudağı arasına sıkıştırıp, o tek kişinin de aşağıda ne olup bittiğinden haberdar olmasının imkânsız olduğu bir sistemden bahsediyorum. Bilerek söyledim umarım basın yoluyla duyarlar.” dedi.

Hibya Haber Ajansı