Türkiye’de denizlere akan 186 milyar metreküp suyun 31,6 milyar metreküpü Fırat ve 25,2 milyar metreküpü Dicle nehirleri aracılığıyla Basra Körfezi’ne gitmektedir. Bu miktar, denizlere akan suyun %31’ini oluşturmaktadır ve GAP projesine yönlendirilmektedir. Dicle ve Fırat nehirlerinin havzasında yaklaşık 20 milyon dönüm sulanabilir arazi bulunmaktadır. Bu nehirler üzerinde kurulacak santrallerden yılda 35-40 milyar kilovat saat elektrik üretmek mümkündür. Sadece Atatürk Barajı, yılda 8-10 milyar kilovat saat elektrik üretme kapasitesine sahiptir.

GAP, Cumhuriyetin en büyük eserlerinden biridir ve odak noktasında insanın refahını ve mutluluğunu hedefleyen bir projedir. Bu proje, kentsel, kırsal ve tarımsal altyapıyı geliştirmeyi, sanayi, eğitim, sağlık, ulaştırma, konut, turizm ve diğer sektörleri kapsayan bir kalkınma modeli sunmaktadır. Bölgesel gelişmişlik farkını ortadan kaldırmayı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi halkının gelir düzeyini ve yaşam standartlarını yükseltmeyi, kırsal alandaki verimliliği ve istihdam imkanlarını artırmayı amaçlamaktadır.

Ancak, Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 8.598 dolar iken, Şanlıurfa’da neden sadece 2.900 dolardır? GAP gibi büyük bir projeye rağmen, neden bu proje tamamlanmamış ve hedeflenen zenginlik ve refah sağlanamamıştır? Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 2008 yılında Diyarbakır’da yaptığı açıklamalarda, projenin 2013 yılında sona ereceğini belirtmişti. Ancak, bu söz tutulmamış ve 2017 yılında Şanlıurfa’da düzenlediği mitingde, projenin iki yıl içinde tamamlanacağını söylemiştir. Aradan geçen yedi yıla rağmen, GAP projesi hala tamamlanmamıştır ve bölgeye beklenen zenginlik getirilmemiştir.

Geçmişte büyük acılar yaşatan Fırat Nehri, aydınlık, zenginlik, güç ve kudret kaynağına dönüştürülmek için neden geç kalınmaktadır? GAP projesi kapsamında yer alan toprakların hala %62’sine su ulaştırılamamıştır. 2017 yılında Şanlıurfa’ya atanan eski vali Abdullah Erin, gazeteci Serdar Arseven ile yaptığı röportajda, acil eylem planı ile GAP projesi içindeki topraklara iki yıl içinde suyun taşınabileceğini ve bunun maliyetinin 5 milyar Türk lirası olacağını belirtmiştir. Ancak, bu potansiyel gelir getirisinin 37,5 milyar Türk lirası olduğunu ifade etmiştir.

GAP projesi tamamlanmış olsaydı, 1.8 milyon hektar arazi sulu tarıma geçerdi ve yaklaşık 3 milyon kişiye iş imkanı sağlanmış olurdu. Ancak, GAP projesi istenilen noktaya ulaşmamış ve bölge insanına yeterli refah ve mutluluk getirememiştir. Toprak suyun yanına gitmez, su toprağın yanına götürülmelidir. Buradan tüm Şanlıurfa milletvekillerine ve ülkeyi 22 yıldır yönetenlere soruyoruz: Neden GAP projesine yeterince önem vermiyorsunuz ve bu projeyi tamamlayarak bölgeye zenginlik getirmiyorsunuz?

Şanlıurfa, Türkiye ortalamasının üzerinde bir milli gelir seviyesine sahip olması gerekirken, neden 2.900 dolar ile ortalamanın çok altında kalmaktadır? GAP, Fevkalade büyük bir mutluluk ve bir ömre değer bir projedir. Rahmetli Süleyman Demirel’in dediği gibi, “Başka bir ömrüm olsa yine buraya verirdim.” Ancak, bu devasa projeye neden yeterince önem verilmiyor ve potansiyeli gerçekleştirilmemiştir?

Bu soruları Şanlıurfa milletvekillerine ve ülkeyi 22 yıldır yönetenlere sormak istiyoruz. GAP projesine gereken önemi vererek, bu bölgenin zenginlik ve refahını sağlamak, hepimizin ortak hedefi olmalıdır.

Mustafa Polat Şanlıurfa Demokrat Parti İl Başkanı