Alevlerin Gölgesinde: Türkiye’de Orman Yangınları ve Alınması Gereken Tedbirler
Son günlerde ülkemizin dört bir yanında çıkan orman yangınları, sadece doğayı değil, hepimizin geleceğini tehdit ediyor. Gökyüzüne yükselen dumanlar, ciğerlerimizi değil artık vicdanlarımızı da yakıyor. Bu yangınlar, ekosistemi mahvederken tarım alanlarımızı, hayvancılığı, turizmi ve geçim kaynaklarını da yok ediyor. Artık bu felaketleri sadece izlemek değil, önlemek zorundayız.
Yangınlar Neden Bu Kadar Arttı?
İklim Değişikliği: Artan sıcaklıklar, düşük nem ve kuvvetli rüzgarlarla birleşince, en küçük bir kıvılcım bile büyük felaketlere dönüşebiliyor.
İnsan Kaynaklı Hatalar: Cam kırıkları, söndürülmeyen izmaritler, açıkta bırakılan ateşler doğanın düşmanı haline geliyor.
Kasıtlı Yangınlar: Rant uğruna kasten çıkarılan yangınlar ise vicdanları sarsıyor.
Yetersiz Müdahale ve Önlem: Bazı bölgelerdeki ekipman yetersizliği, geç müdahale yangınların büyümesine sebep oluyor.
Anız Yangınları: Toprağa Atılan Ateş
Ne yazık ki her yıl hasat sonrası tarım alanlarında “anız” yakma alışkanlığı devam ediyor. Bu uygulama:
Toprağın verimliliğini azaltıyor, mikroorganizmaları öldürüyor.
Kontrolden çıktığında ormanlara sıçrayarak büyük yangınlara neden oluyor.
Hem çiftçiye hem devlete ekonomik zarar veriyor.
Çözüm ne mi?
Denetimlerin artırılması, caydırıcı para cezaları ve çiftçilere yönelik eğitim kampanyaları şart. Anız yakmak kolay olabilir ama bir ormanı yeniden yetiştirmek onlarca yıl sürer.
Alınabilecek Önlemler
Erken uyarı sistemleri ve termal kameralar yaygınlaştırılmalı.
Yangın söndürme uçak ve helikopter sayısı artırılmalı.
Orman köylerinde yangınla mücadele eğitimi verilerek yerel halk bilinçlendirilmeli.
Orman içi temizliği sık yapılmalı.
Bilinçli yangın çıkaranlara yönelik cezalar daha sert hale getirilmeli.
Yanan Sadece Ağaç Değildir
Bir ağacın gölgesi, bir çocuğun oyun alanı olabilir. O ormanda yaşayan bir sincap, bir kuş, bir karınca belki de hayatını kaybediyor. Yangınla birlikte sadece doğa değil, onunla birlikte yaşayan binlerce canlı da kül oluyor.
Ortak Sorumluluk, Ortak Gelecek
Bu yangınları önlemek yalnızca devletin ya da belediyelerin değil; her bireyin sorumluluğudur. Ormanda ateş yakmamak, izmarit atmamak, çöplerimizi bırakmamak gibi küçük ama hayati önlemlerle doğayı koruyabiliriz.
Son Söz:
Alevler söner, ağaçlar yeniden büyür belki ama doğa kolay kolay unutmaz. Bugün susarsak, yarın konuşacak ağaç da orman da kalmayacak. Gelin doğaya borcumuzu ödeyelim, geleceğimizi birlikte koruyalım.
Nurcan Huyelmas
Gazeteci – Köşe Yazarı