Ülkemiz hava şartları konusunda adeta 2. Baharını yaşıyor. Havalar çok güzel insanlar bu güzel saatleri mesire alanlarında kırda ve piknik alanlarında geçirmeyi tercih ediyorlar. Özellikle çocukları bu mevsimin adeta hiç bitmesini istemiyorlar.
Fakat genel olarak analiz yaptığımız zaman karşımıza korkunç bir tablo çıkıyor. Toprak bu yıl cimrileşerek bizleri üzeceğe benziyor. Yağış adına hiçbir gelişme yok. Olan yağışlar ise geçiş yağışları olarak adeta bir bakıp giden davetsiz misafire benziyor.
Bu durum bu yıl tarım sektörünü olumsuz etkileyeceğe benziyor. Tohum filizlendi ancak maalesef kurumaya başladı. Baraj kapakları belki de açılacak fakat barajın su miktarı yeterli mi? Bunların hepsi adeta birer felaket senaryosu gibi gözümüze çarpıyor.
Bir an için bizler oturup ta kendi muhasebemizi yapmıyoruz. Acaba sorun mevsimlerde, yani küresel ısınma denen olayda mı? Yoksa sorun biz kulların şimdiye kadar hatalarından mı kaynaklanıyor. Bu soruyu acaba kaç kişi kendi kendine soruyor. En çok merak ettiğim konu bu.
Düşünüyorum da, geçtiğimiz yıllarda bir daire fiyatı 500 bin TL olunca insanlar hemen tepkisini gösteri ve “hiç 500 bin TL’ye daire olur mu” diye kendi aralarında tartışıp durulardı. Şimdi bakıyorum da en sıradan dairenin fiyatı 1 milyon 500 bin TL olmuş ve araştırdığım zaman adeta kapış kapış satılmaya başlamış. 
İnsanlar elimde avucumda para yok diyor fakat fiyatların makul seviyelerde olduğu dönemde marketlerde az miktarda insana rastlarken şimdilerde adeta uçan fiyatlara rağmen marketlerin adeta tıklım tıklım olduğuna yine şahitlik ediyoruz.
Ya faiz ve bitcoin türü yatırımlar? Onları söylemeye bile gerek yok almış başını gidiyor. Ve biz insanlar acaba neden bu yıl kuraklık var diye sadece soruyoruz. Bizler kullar olarak Yüce Allah’ın hangi bir emrini yerine getiriyoruz? Bizler ne kadar dürüst kullarız? Biz Müslümanlar olarak sürekli eleştirdiğimiz İsrail’den ne kadar farklı bir durumdayız?  
Maalesef bu soruların cevabı belli. Bizler Yüce Yaratanın Rahmetinden kaçıp dünya menfaatine yöneldikçe Allah’tan hiçbir rahmet dileme şansına sahip değiliz. O ol deyince olduran ve rahmetini sonsuz sunan Rahman’a karşı kulluk görevlerimizi yerine getirmeden maalesef ondanda bir Medet umamayız.
Bizler halen marketlerde poşetleri fiyatlara bakmaksızın tıka basa doldurup aç olan insanları düşünmediğimiz sürece, maalesef yüce Yaratanın da bizlere merhamet etmesini bekleyemeyiz. Ben Müslümanım ben hayırlı bir insanım söylemleri geride kaldı. Geçin bu kendimizi kandırma kelimelerini bizler ne kadar dürüst kullarız önce bunun hesabını yapmalıyız. 
Yüce Allah, “bana bir adım gelen kuluma ben 10 adım daha hızlı yaklaşırım” demesine rağmen maalesef bizler değil bir adım Allah’a yönelme tam tersi gittikçe uzaklaşmaya bile başladık. Dünya malı gözümüzü kör etmiş ve bizler bu gaflet uykusundan uyanmadığımız sürece Allah’ın bizlere rahmet etmesini beklememiz inanın çok büyük hayalden öte bir durum değil. Tek duam rabbim biz insanlar için değil, yaratmış olduğu diğer günahsız varlıkların yüzü suyu hürmetine rahmetini bizlerden esirgemesin. AMİN.