2 dakika süren doğal bir olay tüm ülkenin dengesini sarstı. Yaşananları anlatmaya gerek yok. Adeta bir gerilim filminin karesini yaşadık tüm ülke olarak. Bir gece ansızın uyandık ve 24 saat içerisinde 13 milyon insanın hayatı bir defadan değişti.

 

Normal yaşam sona erdi, korku ve endişe bu yaşamların yerini aldı. Özellikle gelecek nesillere bu konuda sanırım bu neslin anlatacağı çok şey olacak. Bir taraftan darbeler, bir taraftan pandemi ve bununla birlikte depremler anlat anlat bitmeyecek.

 

Evet, korkunç bir gecenin sabahında uyandık fakat ne yazık ki, halen etkisi devam ediyor. Çünkü acil yıkılması gereken çok sayıda yapı ve bu yapıların oluşturduğu tehlike halen devam ediyor. Zaten geçtiğimiz gün bu yapılardan SOS veren bir tanesi kendiliğinden yıkıldı. Üstelik bu yapının içerisinde birisinin olduğu şüphesi de yürekleri dağladı adeta.

 

Şanlıurfa’da büyük bir yıkım gerçekleşmedi belki ama bu olmayacak anlamına gelmez. Uzmanlar olası bir 6 ve üzerindeki şiddetindeki depremin yıkıcı olduğuna dikkat çekiyorlar. Bunun anlamına bakacak olursak eğer, Şanlıurfa genelinde çok sayıda acil yıkılması gereken binanın olduğunu görebiliriz.

 

Peki bu ne anlama geliyor? Evet, bunun anlamı gayet açık, bir an önce bu hasarlı binaların yıkım işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Ayrıca birçok mahallede kentsel dönüşüm acilen hayata geçirilmeli.

 

 Bu konuda ise belediyelerin bir an önce eylem planı hazırlayarak Şanlıurfa’yı bir nevi yaşanabilecek doğal afetlerde ayakta kalmasını sağlamak olacaktır.

 

 

Başta Şanlıurfa valiliği olmak üzere tüm yetkili kurumların bir an önce olası bir yıkım tehlikesi daha yaşanmadan bu yapıların kontrollü bir şekilde yıkım işlemlerinin gerçekleştirilmesini sağlamak olacaktır.

 

 Bu konuda üzerine görev düşen tüm kurum ve kuruluşların acil bir eylem planı çerçevesinde görevlerini yapmaları elzemdir. Aksi takdirde inanın vebali büyük olur ve kimse bu vebalin altından kalkamaz.

 

Yüce Rabbim bu milleti bir daha bu gibi bir afetle terbiye etmesin. AMİN…