Son dönemlerde Şanlıurfa’da hemen hemen her gün karşımıza çıkan haberler ne yazık ki içimizi burkuyor. Bir gün silahlı kavga, ertesi gün yol kesme, diğer gün adam kaçırma… Bu tablo, huzur şehri olması gereken Urfa’ya yakışmıyor. Akıllara da şu soruyu getiriyor:
Acaba Şanlıurfa’da mafyacılık oynayan bazı gruplar mı türedi?

 Boş mu buldular?

Şehir merkezinde dükkan açarak, kendilerini “bir güç” gibi göstermeye çalışan bazı şahısların sürekli farklı olaylara karışması dikkat çekiyor. Sanki meydanı boş bulmuşlar da halka gözdağı veriyorlarmış gibi…

 

Oysa Urfa, tarih boyunca mertliğiyle, yiğitliğiyle ve misafirperverliğiyle tanınmış bir şehir. Birkaç kendini bilmezin, şehrin huzurunu bozmasına asla izin verilmemeli.

 Güvenlik güçlerimizin başarılı çalışmaları

Burada hakkını teslim etmek gerekir: Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğümüz ve Jandarmamız bu tür olayların önüne geçmek için gece gündüz ciddi mücadele veriyor. Çoğu olay kısa sürede aydınlatılıyor, failler yakalanıyor. Ancak mesele şu ki, bu tür olayların hiç yaşanmaması için önleyici adımların artırılması şarttır.

 Tefeciler, alacak-verecek kavgaları ve karanlık yüz

Aslında olayların temelinde çoğunlukla tefeciler ve yasa dışı borç para ilişkileri yatıyor. İnsanların çaresizliğinden faydalanarak onları borç batağına sürükleyen tefeciler, “alacak-verecek” maskesi altında şiddeti körüklüyor. Hemen her silahlı kavganın, her adam kaçırmanın arkasında bu karanlık düzenin izlerini görmek mümkün.

Bugün Eyyübiye’de yaşanan ve bir vatandaşın alacak-verecek bahanesiyle mahalle ortasında zorla kaçırılması, işte bu düzenin en somut göstergelerinden biridir. Bir mahallenin gözü önünde bir insanı arabadan indirip başka bir araca bindirmek, sıradan bir olay değildir. Bu, topluma meydan okumaktır.

Yetkililere çağrı

Bu noktada başta Şanlıurfa Valiliği, İçişleri Bakanlığı ve güvenlik güçlerimize büyük görev düşüyor. Şehrimizde bu tür kişilere göz açtırılmamalı. Sadece yakalanmaları yetmez; bu zihniyete kaynaklık eden ekonomik ve sosyal düzen de mercek altına alınmalı.

 Turizme darbe

Unutmayalım ki Şanlıurfa sadece bir şehir değil, tarihiyle ve kültürüyle bir dünya markasıdır. Göbeklitepe, Balıklıgöl, Harran gibi değerleriyle her yıl yüzbinlerce turisti ağırlıyoruz. Ancak turistlerin bir şehirde görmek istemediği en önemli şey güvenlik sorunlarıdır. Yol kesmeler, silahlı çatışmalar, adam kaçırmalar… Bunların haberlerde sıkça yer alması, şehrin imajını zedeler ve turizme büyük darbe vurur.

 Son söz

Urfa’nın huzuru, birkaç şahsın gövde gösterisine feda edilemez. Bu topraklar sahipsiz değil. Güvenlik güçlerimizin mücadelesine biz de toplum olarak destek vermeliyiz. Çünkü şiddet ve mafyacılık, sadece devlete değil, hepimizin geleceğine tehdittir.

Şanlıurfa’nın huzurunu bozanlara karşı tek ses olmalı, “Bu şehirde mafya barınamaz” demeliyiz.

 Haber ve Köşe Yazısı: Gazeteci İbrahim Uygur