Son günlerde Türkiye’nin dört bir yanından yükselen alevler, sadece ormanlarımızı değil, içimizi de yakıyor. Bir yanda alevlerle boğuşan itfaiye ekipleri, bir yanda gözü yaşlı vatandaşlar… Her yaz yaşanan bu felaketlerin artık tesadüf olmadığını kabul etmek zorundayız. Bu yangınlar, ihmallerin, duyarsızlıkların ve bilinçsizliklerin acı bir sonucudur.

Orman yangını demek; sadece ağaçların yanması değildir. O ağaçların gölgesinde yaşamını sürdüren binlerce hayvan, kuş, böcek de cayır cayır yanıyor. O ormanlar içinde yaşayan insanların evleri, hayalleri ve anıları da kül oluyor. Bu yangınlar köyleri, mahalleleri yutuyor; kimi yerlerde yüzlerce insan evsiz kalıyor. Tarım alanları, ahırlar, seralar, zeytinlikler, hayvanlar... Milyarlarca liralık maddi zarar bir yana, yitirilen doğal denge, kaybolan canlılar geri getirilemeyecek kayıplar.

Ve sormadan edemiyoruz: Değer miydi?
Bir mangal keyfi, bir dalgınlıkla atılmış sigara izmariti, yol kenarına bırakılmış bir cam şişe… Tüm bunlar, bir ülkenin akciğerlerini yakmaya değer mi?

Ne yazık ki hâlâ bazı vatandaşlarımızın "Bir şey olmaz" düşüncesiyle ormana girdiğini, mangal yaktığını, çöplerini bıraktığını, sigarasını rastgele fırlattığını görüyoruz. İşte bu küçük gibi görünen sorumsuzluklar, geri dönüşü olmayan felaketlere neden oluyor.

Artık bu vurdumduymazlığa bir son vermek zorundayız. Herkesin şapkayı önüne koyup düşünme zamanı geldi de geçiyor.
Yanan sadece bir ağaç değil, çocuklarımızın geleceği.
Yanan sadece bir orman değil, nefesimiz, suyumuz, doğamız.

Çevre bilinci bir lüks değil, bir zorunluluktur.
Devlet yetkililerinden vatandaşlara, belediyelerden sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Ormanlık alanlara giriş yasağı dönemlerinde denetimler sıkılaştırılmalı, ağır para cezaları uygulanmalı, özellikle orman köylerinde yangınlara karşı eğitimler verilmelidir.

Unutmayalım, bu ülke hepimizin.
Bu doğa, bu ormanlar hepimizin.
Ve her birimizin tek bir sorumsuz hareketi, sadece ağacı değil, belki de bir canı yok edebilir.

Yeter artık, çevremize sahip çıkalım!
Lütfen yolda yürürken sigara izmaritini yere atmayın.
Lütfen ormanlık alanlarda ateş yakmayın.
Lütfen gördüğünüz bir ihlali yetkililere bildirin.

Çünkü bu dünyayı torunlarımızdan ödünç aldık.
Ve emanete ihanet edenin, tarih karşısında affı olmaz!